bu üssün destek gücünden biraz fazlasını yaptığını düşünüyorlar. | Open Subtitles | يعتبرون أن هذه القاعدة لا تقدم إلا دوراً مسانداً |
bu üssün güvenliğine geldiğinde durum, çok haklısın sorguluyorum. | Open Subtitles | نعم, عندما يتعلق الأمر بأمن هذه القاعدة, نعم |
obi-Wan ve diğer taburlar, bizim bu üssü ele geçirmemiz için düşmanı oyalıyorlar. | Open Subtitles | اوبي وان والكتائب الاخري توقف العدو الان بينما ينتظرونا لان نحصل على هذه القاعدة |
bu üste suni feromona ihtiyacı olmayan tek insan var. | Open Subtitles | شخص واحد في هذه القاعدة لا يحتاج إلى هرمون اصطناعي |
Bu üs, tamamıyla kendine yetebiliyor. | Open Subtitles | تتمتع هذه القاعدة بإكتفاءٍ ذاتيٍ كامل، الناس هنا ينقطعون تماماً |
Onu arayamazsın. Bir kadını aramak için üç gün beklemen gerek. Kural bu. | Open Subtitles | يارفيق ، لا يمكنك الإتصال بها ، يجب أن تنتظر ثلاثة أيام لتتصل بإمرأة ، هذه القاعدة |
bu kural örgütler için de geçerlidir, tıpkı mafyada olduğu gibi. | Open Subtitles | هذه القاعدة تتوافق أيضاً مع مُنَظَمات مثل المافيا |
Hâlâ bu kurala bir istisna olduğun fikriyle eğleniyorsan kendine bir soru sor. | Open Subtitles | إن كان يدور في ذهنكِ أنّكِ استثناء هذه القاعدة فاسألي نفسكِ سؤالاً واحداً |
Bu küçük şişenin içinde bu üsteki her Tok'ra'yı iki kez öldürecek kadar yeterli sıvı var. | Open Subtitles | هناك مادة كافية في هذه الأنبوب لقتل ضعفين التوك رع في هذه القاعدة |
Şöyle diyelim, biz senin geri dönmende hemfikiriz ve sana bu üssün tüm imkanlarına tam erişim veriyoruz. | Open Subtitles | دعينا نقول أننا نوافق على مساعدتكِ على العودة وأعطاؤكِ الوصول الكامل لموارد هذه القاعدة |
Eğer bu üssün dışında kendi evreninize dönmenize yardım edecek biri varsa eminin o kişi o olurdu. | Open Subtitles | وأنا متأكد لو أن أحدا ً خارج هذه القاعدة لديه الموارد لمساعدتكِ على العودة إلى عالمكِ فهو الشخص المنشود |
bu üssün altında patlamaya hazır bir bomba var. | Open Subtitles | هناك قنبلة جاهزة للإنفجار أسفل هذه القاعدة |
bu üssü ele geçirmek için birçok adam öldü. | Open Subtitles | العديد من الرجال ماتوا ليحصلوا على هذه القاعدة |
Yerinizde olsam, bu üssü hemen başka yere taşırdım. | Open Subtitles | لو كنتُ مكانك , كنتُ لأخلي هذه القاعدة الآن |
O yüzden kocana söyle endişesini anlıyorum ama bu üssü almadan eve dönmeyeceğim. | Open Subtitles | لذا، اخبري زوجك اني اقدر له قلقه ولكني لن اعود للوطن بدون هذه القاعدة |
Carrie ve ben, 1958 yazında bu üste yapılan aktivitelerin kayıtlarında boşluklar bulduk. | Open Subtitles | كاري وأنا وجدنا فجوات في توثيق النشاطات على هذه القاعدة أثناء صيف 1958 |
Carter, bu üste ailesi olan birçok insan var. | Open Subtitles | كارتر , هناك إناس في هذه , القاعدة لديهم عوائل |
Bu üs gereğinden fazla serseri adam gördü. | Open Subtitles | شهدت هذه القاعدة حصتها من تشغيل الإضافية مع الرجال المارقة. |
Ölüm tehditleri bitene kadar koşma yasak, yeni Kural bu. | Open Subtitles | لا يُسمح بالركض حتى تتوقف جميع تهديدات القتل، هذه القاعدة الجديدة. |
bu kural sıradanlık için geçerlidir. | Open Subtitles | هذه القاعدة تنطبق على المستويات المتوسطة |
Herkes bu kurala uysa çok daha az sorun olurdu. | Open Subtitles | اتعلم , لو كل الناس اتبعوا هذه القاعدة سيكون هناك مشاكل اقل بكثير |
Yeminle, bu üsteki hiç kimse güvende değil. Onu o hücrede tutmalısınız! | Open Subtitles | أقسم لك أن لا أحد آمنٌ في هذه القاعدة عليك أن تبقيه في هذه الزنزانة |
Açık hava partisi başkanı olarak artık O kuralı değiştirme vakti geldi derim. | Open Subtitles | حسناً, كرئيسة للحفلة اقول انه حان الوقت للتغيير هذه القاعدة |
Barney, o kural eskiyeli çok oldu. Kızlar ne yaptığını kesinlikle anlıyorlar. | Open Subtitles | بارني) هذه القاعدة مستهلكة كلياً) الفتيات تعرف بالضبط ما تقوم به |