"هذه الكذبة" - Translation from Arabic to Turkish

• Bu yalanı
• Bu yalan
• bu yalanın
• bu yalana
• Bu yalanla
• o yalansın

Bu yalanı söylesem hiçbir şey daha kötü olmayacak.
لن يفسد شيء بإعطائهم هذه الكذبة .. لميكنهذا . أساساً من قبل

Bu yalanı yaymak için televizyon kulemizi havaya uçurdular.
دمروا برج التليفزيون من أجل نشر هذه الكذبة

Ray, Bu yalanı kafana o kıskanç piçin soktuğunu biliyorum.
راي ، أنا أعرف أن هذا الحقير زرع هذه الكذبة في رأسك

Bu yalan insanları korkuya, endişeye açgözlülüğe sürükler ve bu duygular da onların yaşantılarına dönüşür.
هذه الكذبة تجعل الناس يعيشون في خوف وجشع وشح وأفكار الخوف والجشع والشح والنقص تلك تصير تجربتهم

Aşkım, çok özür dilerim. Bu yalan seni berbat bir konuma düşürmüş olmalı.
حبيبي، أنا آسفة جدّاً على المتاعب الفظيعة التي سبّبتها لك هذه الكذبة

Sosyal medya aracılığı ile son birkaç yılda bu yalanın daha da çok propagandası yapılabildi.
في السنوات الماضية، كنا قادرين على نشر هذه الكذبة أبعد من ذلك. من خلال وسائل التواصل الإجتماعي.

Dostum, bu yalana kendini o kadar kaptırıp hâlâ erkek kardeş, kız kardeş olduğumuzu mu düşünüyorsun?
هل أنت واقعة حقاً في هذه الكذبة و لازلت تظنين أننا أخ و أخت؟

Neredesin? Bu yalanla yaşamaya artık devam edemem.
لا أستطيع الإستمرار بعيش هذه الكذبة بعد الآن.

Sen , Bill,sen işte o yalansın!
ايمكنك, بيل... ..انت هذه الكذبة.

Bu yalanı ona söyleyeceğim için, Tanrı ruhumu affetsin.
فليرحم الرب روحي سوف اخبره انا هذه الكذبة

Şimdi de onun için tüm bu yaptıklarımızdan sonra Bu yalanı uydurup evliliğimizi ve işimizi mi mahvedecek?
والآن، بعد كلّ شيءٍ فعلناه لأجلها، ستختلق هذه الكذبة لتدمير زواجنا ولإفساد أعمالنا؟

yani tüm bunları bir sebebe bağlamak için kendine Bu yalanı söylüyorsun.
اذا هذه الكذبة التي تردد قولها لتبرر نفسك

Eğer Bu yalanı birine daha söylersen sana zarar veririm.
لو كررتي هذه الكذبة لأي شخص في أي مكان سأقوم بإيذائك

Ezequiel benden kurtulmak zorundaydı. Bu yalanı o uydurdu.
يريد إزيكييل التخلص مني قام بتلفيق هذه الكذبة

Bu yalanı daha fazla yaymana izin vereceğimizi sanma.
لا تظني أننا سنتركك تهمسين هذه الكذبة

Bu yalan sayesinde yüzyıllar boyunca Kıyamet gelmedi.
هذه الكذبة حافظت على نهاية العالم منذ مئات السنين

Bu yalan kıyameti yüzyıllar boyunca bizden uzak tuttu.
هذه الكذبة حافظت على نهاية العالم منذ مئات السنين

Ama bu yalanın arkasındaki gerçeği asla göremeyeceksiniz.
لكنّك لن ترى أبدًا الحقيقة خلف هذه الكذبة

bu yalanın gerçekleşmesi için çok zaman harcadım bana gerçeği söylemesi için nihayetinde birine para ödedim.
إنتظرت وقتاً طويلاً في إنتظار هذه الكذبة أن تتحقّق. في حين أنّي دفعت لشخص ما أن يقول الحقيقة بلساني.

Chuck, Susan'ın resimlerini gördü her birinizi sorguladı ve sende bu yalanın onu çekeceğini düşünüyorsun?
تشاك رآى لوحة سوزان و استجوبكن جميعا و تظنين ان هذه الكذبة لوحدها سوف تبعده؟

Ya da bu yalana devam edersin ve aile cezai tazminatla jet satın alıp "Park Avenue" ye taşınır.
أو تصر على هذه الكذبة و تحصل العائلة على تعويضات جزاءية "و يشترون طائرة و ينتقلون لجادة "بارك

Annene böyle desen sonra da memelerinin morgluk olduğunu söylesen belki o zaman Bu yalanla yaşayabilirim.
لربما إن قلت هذا لوالدتك ، و قلت لها أن أثدائها تنتمي للمشرحة . فلربما بطريقة ما، سأطيق العيش مع هذه الكذبة

Sen , Bill,sen işte o yalansın!
أنت، يا (بيل)، أنت هذه الكذبة!