Bekle! bu araçlar yukarı çıkmak için uygun değiller! | Open Subtitles | مهلاً، هذه المركبات غير مجهّزة للتحليق هناك |
Her araç otomatik yük ve batarya değişim mekanizması ile donatılmış, böylece bu araçlar o saha istasyonlarına gidiyor, iniyor, otomatik olarak batarya değiştiriyor, ve tekrar havalanıyorlar. | TED | كل مركبة مجهزة بألية ذاتية لتحميل الأحمال و تبديل البطارية، إذاً هذه المركبات تجد طريقها لهذه المحطات الأرضية، تهبط، تغير بطاريتها آلياً و تنطلق من جديد. |
İşte nedeni: Bir kere yaygınlaşınca, bu araçlar her sene sadece Amerika Birleşik Devletleri'nde on binlerce ve dünya çapında milyonlarca hayat kurtaracak. | TED | ولذلك بمجرد أن تصبح رائجة ستنقذ هذه المركبات سنويًا آلاف الأرواح في الولايات المتحدة فقط ونحو مليون روحًا على المستوى العالمي |
Ve size bu araçlardan birinin yakından nasıl göründüğünü göstermek istiyorum. | TED | و أود أن أريكم كيف تبدو أحد هذه المركبات عن قرب. |
Yaraların yerleşimi akla yatıyor ama bu araçlardan biriyle çarpışma momentumu çok daha fazla hasar verirdi. | Open Subtitles | موضع الإصابات منطقي لكن قوة الدفع التي قد تسببها احد هذه المركبات قد تسبب الكثير من الضرر |
Bu, tüm bu bileşenlerin yüzde 99,99'unun tamamen meçhul bir şekilde dışarıda bir yerlerde olduğu ve sadece toplanıp test edilmeyi beklediği anlamına geliyor ki bu da harika bir şey. | TED | وهذا يعني أنه ما زال هناك حوالي 99.99% من هذه المركبات غير معروفة كليًا، تنتظر منا جمعها واختبارها، وهذا شيء رائع. |
Bir hastalık, bazı bileşenler değişmezken bu bileşenlerin yoğunluğunda azalma ya da artmaya neden olabilir. her hastalığın profilinin farklı olması muhtemel hatta aynı hastalığın farklı evrelerinde grafik değişebilir. | TED | قد يسبب مرض معين بعض هذه المركبات بزيادة أو نقصان كثافتها، بينما قد لا تتغير بعضها من المحتمل أن يختلف مظهر كل مرض، وقد يختلف أيضاً في مراحل مختلفة من المرض نفسه. |
bu araçlar genel akışın ortalama hızıyla eşleşen sabit bir hızı ve güvenliği sürdürürler ve trafik dalgalarının oluşumunu engellerler. | TED | ستحافظ هذه المركبات على سرعة موحدة، وستحافظ على حدود السلامة، التي تتطابق مع متوسط السرعة للمسير العام، مانعةً موجات الزحمة المرورية من التشكل. |
bu araçlar sizin mi? | Open Subtitles | ؟ ؟ هذه المركبات .. |
(Music) Tüm bu araçlardan alacağımız mesaj, fikirlerin ve teknolojinin azı kullanarak çok yapmaktan büyük getiriler elde edebileceğimizdir; bu getiriler doğa ve teknoloji arasında arzulanan dengeyi koruyabilir. Zorlu geleceğe doğru gittikçe riske atmamız gerekenler de artıyor. | TED | (موسيقى) إن الرسالة التي تحملها هذه المركبات هي أن الأفكار و التكنولوجيا يمكن أن تُسخَّرَ لتنتج مكاسب غير عادية بأن تقدم الكثير مقابل القليل؛ إنها مكاسب يمكن نتوصل بها إلى التوازن المنشود بين التكنولوجية و الطبيعة. إن المخاطر ترتفع في الوقت الذي نسرع فيه نحو تحديات المستقبل. |
Bence bu bileşenlerin etrafında oluştu | Open Subtitles | أعتقد أن خليط هذه المركبات حوله إلى |