"هذه المعرفة" - Translation from Arabic to Turkish

    • bu bilgiyi
        
    • bu bilgi
        
    • bu bilginin
        
    • Edineceğin bilgi
        
    Ve ne bu bilgiyi ne de yeteneklerinin tehlike oluşturduğunu bilmiyoruz. Open Subtitles ونحن لا نعلم سواء هذه المعرفة او قدراته هي الخطر الحقيقي
    Onun yazılı metinleri bu bilgiyi Avrupa'ya ve tüm dünyaya yayacak. Open Subtitles ستنشر كتاباته هذه المعرفة لأوروبا وللعالم.
    Ayrıca bu bilgiyi bir ordu yaratmak için kullanacağını da söylüyordu. Open Subtitles كما يدّعي أنّك تودّ استغلال هذه المعرفة في بناء جيش.
    bu bilgi ve yetenekler kullanılmalı, bugün bile önemli oldukları tüm dünyaya gösterilmeli. TED يجب أن تستخدم ويجب أن تطبق يجب أن تعرض للعالم الخارجي بأن هذه المعرفة والمهارات وثيقة الصلة حتى اليوم
    Ama bu irfan ve bu bilgi için tatlı Yaradılış manzumesine inanmaktan vaz geçmeliyiz. Open Subtitles و لكن من أجل هذه البصيرة و هذه المعرفة يجب أن نتخلى عن إيماننا بالشعر اللطيف فى سفر التكوين
    Bu niteliğin en az 10'da biri ustaca kullanılmadığı sürece bu bilginin değeri yoktur. Open Subtitles مثل هذه المعرفة إن لم تصطحبها سيادة مهما كانت ضئيلة فإن هذه المعرفة لا قيمة لها ياسيدي
    Ya da bu bilginin diğerlerine ne kadar çok geçtiğini. Open Subtitles ولا كم نقلوا من هذه المعرفة للآخرين
    Edineceğin bilgi ne güneşi tersine çevirir ne de nehrin yönünü değiştirir. Open Subtitles هذه المعرفة لن تعكس الشمس ولن توقف القدر
    bu bilgiyi dikkate alırsak doğayı gerçekte olduğu haliyle tanımayı ve bilmeyi başarırsak bizden sonraki kuşaklar tarafından yaşam zincirinin iyi ve güçlü halkaları olarak hatırlanacağımız kesindir. Open Subtitles إن أخذنا هذه المعرفة إلى القلب إذا عرفنا و أحببنا الطبيعة كما هي فعلاً.
    bu bilgiyi bana verirsen dünyadaki en güçlü adamın lütfunu kazanırsın. Open Subtitles ..وفِّر لي هذه المعرفة وسوف تكسب امتنان أقوى رجل على وجه الأرض
    Ve bugün, ben orataya çıkan bu cinsiyet farklılıklarını keşfetmeyi ve bu bilgiyi kadın sağlığını geliştirmek için kullanmayı amaçlayan bir merkezin başındayım. TED واليوم أدير مركزا طبيا حيث نقوم بمهمة الكشف عما يسبب هذه الاختلافات بين الجنسين ولاستخدام هذه المعرفة لتحسين صحة النساء.
    Demek istediğim, harika bir insan olduğun belli. Ama birisi bu bilgiyi alabilir ve gelecekte belki işkence hücresi değil ama, buradaki insanları endişelendirecek şeyler yapabilir. TED أعني أنّك حقاً إنسانة غير معقولة. لكنّ شخص ما يمكن أن يأخذ هذه المعرفة و في وقت من المستقبل ليس غرفة تعذيب، يقوم بأفعال ربما يقلق منها بعض الناس هنا.
    Siz de bu bilgiyi olayları örtbas etmek için kullandınız! Open Subtitles وإستعملت هذه المعرفة لتغطية ذلك
    Görevim bu bilgiyi insanlarıma vermekti. Open Subtitles مهمتي كانت نشر هذه المعرفة في صفوف قومي
    bu bilgi caddedeki trafiğin bozulmasıyla ortaya çıkacaksa... Open Subtitles لو وصلت هذه المعرفة أولاً من أحد مهيجي الطرق
    Cehennem, kendi numaralarını oynayacak, ...kaçıp bağırmak istediğim zamanlar olacak, ...ama iyi bir yaşam sürmeye çalıştım ve bu bilgi aklımı başımda tutuyor, ...canavar ve kaçıkların odalarına rağmen. Open Subtitles جهنم ستحتال علينا و ستكون هنالك أوقات أرغب فيها بالهرب و الصراخ لكنني حاولت عيش حياة جيدة و هذه المعرفة أبقتني عاقلة على الرغم من الوحوش و الغرف المجنونة
    bu bilgi sonuçlarımızı etkilerdi. Open Subtitles ريّما تكون هذه المعرفة قد لوّثت نتائجنا.
    Ve bu bilginin yüküyle yaşadım. Open Subtitles وعشت أحمل عبء هذه المعرفة.
    Edineceğin bilgi ne güneşi tersine çevirir ne de nehrin yönünü değiştirir. Open Subtitles هذه المعرفة لن تعكس الشمس ولن توقف القدر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more