"هذه المكونات" - Translation from Arabic to Turkish

    • bu bileşenlerin
        
    • bu malzemeler
        
    Bir şeylerin nasıl çalıştığını ve nasıl yapıldığını merak ediyorum ve ayrıca bu bileşenlerin dünyamızı nasıl değiştirebileceğini daha iyi anlamamız gerektiğine inanıyorum ve görüyorum ki, geleceğimizi inşa edecek olan bu yüksek teknoloji ürünlerini tanımıyoruz. TED انا فضولة حول كيف تعمل الاشياء وكيف تصنع لكن ايضا لانني اؤمن اننا يجب ان يكون لدينا فهم اعمق للمواد التي تصنع عالمنا والان لا نعرف كفاية عن هذه المكونات عالية التقنية التي سيصنع منها مستقبلنا.
    Farklı bileşenleri vardır ve bu bileşenlerin her biri farklı bir stratejiyle hareket edebilir. TED فهي لديها مكونات مختلفة، وكل عنصر من هذه المكونات قد يكون مدفوعا بنوع مختلف من الاستراتيجية.
    Fakat elde ettiğimiz şey tüm bu bileşenlerin birbirleri ile ahenkli ve sentezlenmiş uyumudur. TED ولكن ما يمنحنا هوعلاقة متناسقة ومصطنعة لجميع هذه المكونات, من واحد إلى أخر
    Tariflerden ikisi favorilerimiz oldu. İlkinde bu malzemeler bulunuyor ikincisinde de tuz yerine şeker var. TED لقد خرجنا بوصفتين مفضلتين واحدة تحوي هذه المكونات والثانية تحوي السكر بدلاً من الملح
    Hepsini ayrı ayrı tattığımda bu malzemeler bana hiçbir şey çağrıştırmıyor. Open Subtitles ،إن أخذت بشكل منفصل فإن هذه المكونات لوحدها لا تذكرني بأي شيء
    Konuştuğum insanlar genelde şaşırıyorlar, bir konservasyon insansız hava aracını oluşturan dört bileşenin sadece bunlar olduğunu duyduklarında, ama şuna daha da çok şaşırıyorlar, bu bileşenlerin ne denli düşük maliyetli olduğunu onlara söylediğimde. TED والآن الناس الذين أتحدث إليهم يكونوا غالبا مندهشين عندما يسمعون أن هذه هي فقط العناصر الأربعة التي تجعل من الطائرة حماية، ولكنهم تفاجأوا اكثر عندما أقول لهم أن هذه المكونات متوفرة بأسعار معقولة.
    Fiyatları yüksek tutalım ve ne düşündüklerine bakalım. (Kahkahalar) BR: Evet, sandığınız gibi, bunun gibi bir görev -- mutfak personelinin bizden nefret etmesine neden olan görevlerden bir başkası bu. Ama gerçekten yemek yapmayı neredeyse silbaştan öğrenmek zorunda kaldık, çünkü bu malzemeler, biliyorsunuz, birincisi aşina olmadığımız bitkiler, ve ikincisi, nasıl pişiriceğimize dair hiçbir önbilgimiz yok çünkü insanlar onları yemiyor. TED ونأخذ منهم كماً كبيراً من المال لقاء هذا ولنرى ماذا يفكرون حيال هذا ( ضحك ) بين روشيه : نعم .. يمكنكم تخيل مهمة كهذه .. انها مهمة اخرى فريق المطبخ كرهنا لاجلها .. ولكننا في الحقيقة وجراء هذا تعلمنا كيف نطبخ من جديد بصورة عامة لان هذه المكونات .. كما تعلمون القادم من عالم النبات لم نكن على دراية بها والامر الثاني اننا لم نكن نملك اي فكرة حيال طبخ هذه الامور لان الناس لا تأكلها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more