"هذه المناطق" - Translation from Arabic to Turkish

    • bu bölgeler
        
    • bu alanlar
        
    • bu bölgeleri
        
    • asker bu
        
    • bu bölgelere
        
    • bu bölgelerde
        
    • buralara
        
    • buralarda
        
    Ve bu bölgeler, oldukça kesin bir şekilde "akıl kuramı" devresi veya "zihinsel devre" olarak biliniyor. TED كلّ هذه المناطق التي يعرف أنّها جزء ممّا يسمّى بدائرة نظريّة العقل، أو الدائرة التعقليّة.
    Balıkların, uygun şekilde ülkelerin en çok sahil bölgelerinde ortaya çıktığı tespit edildi, kıyı bölgeleri ve bu bölgeler ulusal yetki sınırları içerisindedir ve bu kıyı bölgelerinde su ürünleri işletilebilir. TED لقد تبين أن الأسماك، ببساطة، تتواجد بشكل أساسي في المناطق الساحلية في بلداننا، في المناطق الساحلية، وهذه المناطق توجد تحت السيادة القانونية للدول، التي تسير المزارع السمكية في هذه المناطق الساحلية.
    bu alanlar gerçek biriyle etkileşim kurduğumuzda daha meşgul bir hale geliyorlar. TED وتصبح هذه المناطق أكثر نشاطاً عندما تتفاعل بشكل مباشر مع شخصٍ ما.
    Birimleriniz bu bölgeleri çevreleyecek ve kaçıranların yerlerini tesbit edilecek. Open Subtitles ستغطي الوحدات الخاصة بك هذه المناطق. وتثليث الخاطفين هنا. صيح؟
    Ve hayır demeden önce size asker bu durumda asker bakmanın bir yasa olduğunu hatırlatmak isterim. Open Subtitles وقبلما ترفضين أودّ تذكرتك أن إيواء الجنود هو القانون سارٍ في هذه المناطق.
    Suyun bu bölgelere taşınması için gereken altyapı ve enerjiyi sağlamak son derece pahalıdır. TED كما أن توفير البنية التحتية والطاقة اللازمة لنقل المياه عبر هذه المناطق جد مكلف.
    Tüm bu bölgelerde İŞİD'nin, STK çalışanları ve sivillere yaptığı saldırılar arttı. Open Subtitles كل هذه المناطق شهدت هجمات متزايدة. بواسطة داعش على الموظفين و المدنيين.
    Bize oradan çıkıp, buralara gelme fırsatı doğdu. Open Subtitles لذا، سنحت الفرصة للخروج من هناك وأتت بثمارها في هذه المناطق
    Mickey C buralarda organize suçun başıdır. Open Subtitles ميكاي هو رئيس الإجرام المنظم في هذه المناطق.
    Size gösterdiğim bütün bu bölgeler görsel algının çeşitli yönleriyle ilgili. TED كل هذه المناطق التي أريتكم إياها لحدّ الآن مسؤولة عن أشكال من الإبصار.
    bu bölgeler böyle izole iken size dışarıdaki dünyanın nasıl bir kalabalıkla geldiğini göstereyim. TED بالرغم من انعزال هذه المناطق سأريكم كيف يحيط بها العالم الخارجي.
    Onlarca yıl bu bölgeler işlevlerinin tanımlanması zor olan sessiz bölgeler olarak adlandırıldı. TED لعقود من الزمن، كانت هذه المناطق تعرف باسم المناطق الصامتة فوظيفتها محيرة.
    Kütleçekim nedeniyle, bu bölgeler daha fazla gaz çekti, böylece kütleçekimleri daha da arttı. Daha fazla gaz çektiler ve böylece sürüp gitti. TED بفعل الجاذبية، هذه المناطق جذبت المزيد من الغاز، والذي أدى لزيادة قوة الجاذبية، ومن ثم سحبت المزيد من الغاز، وهكذا.
    Eğer bu bölgeler, donör ile alıcıda benzer ise alıcının bağışıklık sisteminin, donör hücreleri kabul etmesi daha muhtemeldir. TED إن كانت هذه المناطق متطابقة في المتبرع والمتلقي، من المرجح أن جهاز مناعة المتلقي سيتقبل خلايا المتبرع.
    O kadar ironik ki, o kadar şey yapıyoruz, ama bu alanlar bilim için tam bir bilinmez. TED واجد من سخرية القدر بالرغم من كل هذه الابحاث ولكن تظل هذه المناطق معروفة بالكاد للعلوم.
    Ve her yıl, bu alanlar daha da büyümekte, çünkü her yıl, küresel olarak kırsaldan çıkıyoruz TED وكل عام، ستصبح هذه المناطق أكبر، إذ أنه كل عام نبتعد عن الأرض عالمياً.
    bu alanlar, boyutsal sıcak noktalar olarak çalışmaya meyillidirler. Open Subtitles هذه المناطق تعمل كبقع بعدية ساخنة للعبور
    Aynı zamanda yasadışı yollarla ABD'ye gelmek için bu bölgeleri terk eden insan sayısında da bir azalma gördük. TED كما شاهدنا كذلك انخفاضًا في أعداد من كانوا يغادرون هذه المناطق محاولين الدخول للولايات المتحدة بطريقة غير شرعية.
    Beynin bu bölgeleri devredışı bırakılmış. TED هذه المناطق في الدماغ متوقفة
    Ve hayır demeden önce size asker bu durumda asker bakmanın bir yasa olduğunu hatırlatmak isterim. Open Subtitles وقبلما ترفضين أودّ تذكرتك أن إيواء الجنود هو القانون سارٍ في هذه المناطق.
    Ve hayır demeden önce size asker bu durumda asker bakmanın bir yasa olduğunu hatırlatmak isterim. Open Subtitles وقبلما ترفضين أودّ تذكرتك أن إيواء الجنود هو القانون سارٍ في هذه المناطق.
    Sağlık ve güvenlik kuralları hala bu bölgelere ulaşmadı. Open Subtitles ولكنَّ إنظمة الصحة والسلامة لم تصل لحد الان الى هذه المناطق.
    Meslektaşlarımdan biri, neyin özel olduğunu öğrenmek için bu bölgelere ayrıntılı olarak bakmayı başardı, bakmasının bir sonucu olarak, özel bir harf dizisinin varlığını buldu, 13 baz çifti, buna bir motif diyoruz, bir sıcak nokta bölgesi için bir tür imza ya da bir sinyal. Open Subtitles استطاع أحد زملائي أن ينظر بتمعن ليحاول اكتشاف الشيء المميز في هذه المناطق و نتيجة لذلك وجد أن هناك تتابع معين للحروف
    Daha fazla sosyal fayda sağlamak veya bu bölgelerde çevre korumayı geliştirmek adına karşılaştığınız engeller nelerdir? Open Subtitles فما هي العقبات التي تواجه لتوفير المزيد من المنافع الاجتماعية أو تحسين حماية البيئة في هذه المناطق.
    Mavi çizgiye bakarsanız, bunlar sıtmanın az görüldüğü yerler, bu bölgelerde, HIV görülme sıklığı arttıkça cinsel partner sayısı hayli azalıyor. TED إذا نظرتم إلى الخط الأزرق و هو يشير إلى المناطق التي تنخفض فيها الملاريا فيمكنكم أن تروا في هذه المناطق أن عدد الشركاء الجنسيين ينخفض بشكلٍ كبير بينما يزداد انتشار فيروس نقص المناعة البشرية
    Gayet tabi bayım. Siz buralarda çok tanınan birisiniz. Open Subtitles بالطبع يا سيدى فأنت مشهور فى هذه المناطق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more