Bu yetenek bende olsaydı, mesleğimde müthiş işime yarardı. | Open Subtitles | كنت اتمنى ان املك هذه الموهبة,فهى ستكون شئ رائع فى عملى, اتفهم ما اعنى ؟ |
Önünde parlak bir kariyer var Cruz, ama tüm Bu yetenek doğrudan çöpe gidebilir. | Open Subtitles | لديك مسيرة لامعة أمامك يا كروز لكن كل هذه الموهبة ستذهب مباشرة إلى القمامة |
Siz ortada hiçbir şey yokken bir şeyler buluyorsunuz bu yeteneğe ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنتما لديكما ميل لإكتشاف الأمور بدون أي معطيات وأنا أحتاج إلى هذه الموهبة |
bu yeteneğe sahip olduğumu farkettiğimde göremediğimiz bu küçük dünyayla deneyler yapmak istediğimi anladım. | TED | عندما اكتشفت هذه الموهبة لدي أردت القيام بتجارب في هذا العالم الذي لا يمكننا رؤيته. |
bu yeteneği sayesinde, benliği sayesinde, bu işi başaracak. | Open Subtitles | و بسبب هذه الموهبة, بسبب من تكون, ذلك هو الذي ستفعله |
Bana bu yeteneği Tanrı verdi. Bence, bu yeteneği boşa harcamak günah olur. | Open Subtitles | أعطاني الرب هذه الموهبة وسيكون إثمًا إن ضيّعتها هباءً |
Ciddiyim, yeteneğin var ve eğer April bu yeteneğini kullanmak için bir fırsat sunuyorsa... ..hem de sahnede, kabul etmek zorundasın. | Open Subtitles | حقا ، لديك موهبة كما تعلم واذا كانت ابريل تعرض عليك الفرصة لاستغلال هذه الموهبة |
Bence bu yeteneğini dolaptan çıkarıp sanat dersinde göstermelisin. | Open Subtitles | يجب عليك حقًا أن تفكري بنقل هذه الموهبة من على الخزانة الى فصل الفن |
Ve Bu yetenek, herhangi bir şeyi bulmak için kullanılabilir. | Open Subtitles | و هذه الموهبة يمكن استخدامها لإيجاد أي شئ |
Nasılsa Bu yetenek bir nesil atlamış. | Open Subtitles | بطريقة ما هذه الموهبة تخطت جيلا |
Bu yetenek... sanki bana verilmiş bir yük. | Open Subtitles | هذه الموهبة... مثل العبء على كاهلي |
Bu yetenek bana bahşedilmedi. | Open Subtitles | -لم أملك هذه الموهبة أبداً |
Doğuştan bu yeteneğe sahip olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | قُلتَ بأنّك عِنْدَكَ هذه الموهبة طول حياتك |
bu yeteneğe gelince, seni korkutmasına izin verme. | Open Subtitles | و هذه الموهبة ، لا تدعها تُخيفك |
Ya da muhtemelen Birleştirici olduğun için bu yeteneğe sahipsin. | Open Subtitles | "التفسير الأقرب انه لديك هذه الموهبة لانك الـ"موحدة |
Onlar doğuştan bu yeteneğe sahiptir. | Open Subtitles | لديهم هذه الموهبة بالفطرة |
bu yeteneği kullanabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك استخدام هذه الموهبة لغرض حسن، وانلم تكنلتفعلذلك... |
Lois, oğlumuz büyük bir yetenekle kutsandı ve bu yeteneği terbiye edip başarmasına yardım etmek için her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | (لويس)، بورك إبننا بهدية رائعة وسأفعل ما بوسعي لأربي هذه الموهبة وأساعده على النجاح |
İçimdeki bu yeteneği sen canlandırdın. | Open Subtitles | لقد أيقظت هذه الموهبة فيّ |
Sanırım Bay'de bu yeteneğini ondan almış. | Open Subtitles | انه من هنا باي اخذت هذه الموهبة |