Ben rakip sahaya gitmeyi seviyorum. Benim oyunum böyle. Açık oynuyorum. | Open Subtitles | أحب التقدم في الملعب هذه طريقتي في اللعب، اللعب المفتوح على اتساع |
Ben rakip sahaya gitmeyi seviyorum. Benim oyunum böyle. | Open Subtitles | أحب التقدم في الملعب هذه طريقتي في اللعب، اللعب المفتوح على اتساع |
Tatlım, ketçap ve hardaldan böyle tasarruf ediyorum. | Open Subtitles | هذه طريقتي بإدخار المال من الكاتشب والخردل |
Belki Bu benim kendi başıma aldığım bir karardı... | Open Subtitles | ربما كانت هذه طريقتي لتبرير ما كنتُ أقوم به |
Bu benim size "Bana bir iyilik yapar mısınız?" deme şeklim. | Open Subtitles | :هذه طريقتي عندما أريد أن أقول هل يمكن أن تصنع لي معروفاً من فضلك؟ |
Kurbanla aramda bir mesafe oluşturmalıyım. bu şekilde idare edebilirim. | Open Subtitles | أريد ان اخلق مسافة بيني وبين الضحية هذه طريقتي بالتعامل |
Size bu şekilde şükranlarımı sunuyorum. | Open Subtitles | هذه طريقتي لكي أشكرك. |
Eğer bana bir daha şiddet gösterirsen bende böyle karşılık veriririm. | Open Subtitles | إذا استعملتي العنف أمامي مرة آخرى , سأفعل ذلك مرة ثانية هذه طريقتي لرد عليكِ |
Yakın zamanda adam öldürmüş insanların yanında böyle oluyorum. | Open Subtitles | آسف ولكن هذه طريقتي في التصرف مع الناس الذين قتلوا أحدا مؤخرا |
Bana evinizi açtığınız için size böyle teşekkür ediyorum. | Open Subtitles | أنظر , هذه طريقتي لأشكركما يا رفاق لإيوائكما لي |
Evrak işte böyle yapılır. | Open Subtitles | هذه طريقتي في الاعمال الورقية وأمرٌ أخير |
Evrak işte böyle yapılır. | Open Subtitles | هذه طريقتي في الاعمال الورقية وأمرٌ أخير |
Bu benim lügatimde bir özürdür ve oldukça da samimiydim. Hadi. | Open Subtitles | هذه طريقتي في الاعتذار، و قد كان نابعاً من القلب. |
Ama biliyor musun, Bu benim Sevgililer Günü'nü geri alma yöntemim. | Open Subtitles | ولكن، أتعلميـن؟ هذه طريقتي لاستعادة يوم الحب |
Bu benim sana, seçimin ne olursa olsun seni destekleyeceğimi gösterişim. | Open Subtitles | هذه طريقتي للتعبير لكِ بأنّه مهما كان خياركِ |
- Hiç bir şeye. Hem Bu benim manzaram. | Open Subtitles | - لا شيء، هذه طريقتي في النظر على أي حال - |
Kocamla işlerimizi bu şekilde hallederiz Toby. | Open Subtitles | هذه طريقتي أن وزوجي في القيام بالأعمال التجاريّة يا (توبي). |
Ben üzüntümü bu şekilde gösteriyorum. | Open Subtitles | هذه طريقتي في المعاناة. |
Ben de bu şekilde yardımcı oluyorum ona. | Open Subtitles | هذه طريقتي لمساعدته |
İşte bu şekilde yapacağım. | Open Subtitles | حسنا, هذه طريقتي |