Buranın tımarhane olduğu, birinin kaçtığı. Palisade'den olduğumuzu bilen biri. | Open Subtitles | كان هناك ملجا , هرب منه احدهم ويعلم اننا من باليسيد |
Sen de bana kaçtığı hapishanenin bilgilerini getireceğini söylemiştin. | Open Subtitles | قلت ستحصل لي المعلومات عن الموقع الاسود الذي هرب منه |
Aynı sizin gibi. Ben onun kaçtığı hapishanede çalışıyordum. | Open Subtitles | لقد عملت في السجن الذي هرب منه |
Quintana, "Eğer Vega, zamanında kaçtığı gaddar rejimi benimseyecek olursa o rejimin barbar zulümlerini hatırlasa iyi eder." diyor. | Open Subtitles | يقول (كينتانا): "لو كان (فيغا) سيحتضن النظام الوحشي" "الذي هرب منه ذات مرّة، فيجب أن يتم تذكيره بالقسوة الوحشيّة". |