Aşk, hayatlarımızı daha anlamlı yapar mı veya yalnızlıktan ve acılarımızdan bir kaçış yolu mu? | TED | هل يمنح الحب حياتنا معنى، أم أنه هروباً من وحدتنا ومعاناتنا؟ |
Soymuş olsak, yavaş bir kaçış yolu olmaz mıydı? | Open Subtitles | إذا كنا سرقناه لأصبح هذا هروباً بطيئاً تماماً، أليس كذلك؟ |
Targaryenler bu şehri bir kuşatmaya karşı direnmesi için inşa etti ve gerekirse kaçış imkanı yarattılar. | Open Subtitles | لقد بنى التايجريين هذه المدينة لتتحمل الحصار ولتوفر هروباً إن كان هذا ضرورياً |
Sen de gelirsen, bir firar sayılmaz. | Open Subtitles | إنه ليس هروباً إن أتيت أيضاً |
İntikama susadığınız her anda benim de bazı rollerim var ve bu susama duygusu şimdi beni ortak yaşamımızdan, okullardan ve komşulardan, hava alanlarından ve lunaparklardan, eskiden paylaştımız alanlardan kaçış için daha ayrıntılı planlar yapmaya teşvik ediyor. | TED | كان لدي بعض دور في أي عطش يراودك الآن للانتقام، وهذا العطش يغريني الآن لأخطط هروباً متقنا أكثر من حياتنا المشتركة، من المدارس والأحياء والمطارات وحدائق الترفيه التي اعتدنا تقاسمها. |
Belki yine mucizevi bir kaçış ayarlayabilirsin. | Open Subtitles | ربما تستطيع تحقيق هروباً معجزاً آخر |
Üç yıl önce tüfeğinin kabzasıyla bir nöbetçiyi bayıltarak küçük bir hapisten kaçış performansı sergilemiştin.O bendim. | Open Subtitles | منذ ثلاث سنواتٍ خلتْ، دبّرتِ لنفسكِ هروباً من السّجن و قمتِ بذلك عن طريق إفقاد الحارس لوعيه بكعب بندقيّتكِ ذلك الحارس كان أنا |
Aşk, yalnızlığımızdan kaçış yoludur. | TED | يعدُ الحب هروباً من وحدتنا. |
Bazılarınınsa bir kaçış yoluna ihtiyacı var. | Open Subtitles | وآخرون فقط يَحتاجونَ هروباً. |
Ama çarpıcı bir kaçış yaptın. | Open Subtitles | لكنك نفذّت هروباً جريئاً. |
Temiz bir kaçış yapamadık. | Open Subtitles | لم يكن هروباً محكماً. |
- 60 yıla bakarsak çok iyi bir kaçış oldu. | Open Subtitles | سيكون هذا هروباً جميلاً |
Bu bir kaçış değil. | Open Subtitles | هذا ليس هروباً |