"هروبها" - Translation from Arabic to Turkish

    • kaçtıktan
        
    • kaçış
        
    • kaçtığını
        
    • kaçtığı
        
    • Kaçarken
        
    • kaçışını
        
    • kaçışıyla
        
    • kaçmasının
        
    Kilisenin papazıyla kaçtıktan 3 gün sonra öldü. Open Subtitles ماتت بعد 3 أيّام من هروبها مع شمّاس الكنيسة
    Bugün de kaçmış. Bu görüntüler kaçtıktan bir saat sonra çekilmiş. Open Subtitles لقد هربت اليوم، الفيديو تم تصويره بعد ساعة من هروبها
    Ama Yoo Gun kaçış yollarını tahmin etti ve peşlerinden gitti. Open Subtitles ولكن تم اللحاق بها من قبل يوو جوم الذي توقع هروبها
    Birini öldürdüğü için de yine hapisten nasıl kaçtığını araştırmaya başlayacaklardır. Open Subtitles بما أنّها قتلت شخصاً الآن، فإنّهم سيُحققون مُجدّداً في هروبها.
    Bir korumayla kaçtığı için tutuklanan benim hizmetçimdi. Open Subtitles جاريتي التي أعتقلت بسبب هروبها مع الحارس
    Kaçarken 43 bilim insanını ve güvenlik çalışanını öldürdü. Open Subtitles أو للثلاثة وأربعين عالمًا وحارسًا الذين لقوا مصرعهم حينما أقدمت على هروبها.
    kaçışını planlayabilirdim ama hayatı boyunca kaçması gerekirdi ben de yasal yollardan tahliye edilmesini sağladım. Open Subtitles كان بوسعي تدبير هروبها لكنها ستظل مطاردة لبقية حياتها لذا تدبرت أمر إطلاق سراحها بصورة شرعية
    Onun kaçışıyla, ölümcül güç kullanmak arasında seçim olacaksa... Open Subtitles لذا إن كان الخيارُ بين هروبها وبيناستخدامِالقوّةالقاتلة...
    Hayır.Ama kızınızı tanıyorum... ve akıl hastanesinden kaçtıktan sonra nereye gittiğini de biliyorum. Open Subtitles -لا لكنّي أعرف ابنتك و إلى أين ذهبت بعد هروبها مِنْ ذلك المصحّ
    Glenn'le kaçtıktan sonra neler olduğunu yazmışlar mı? Open Subtitles هل ذكرت ماذا حدث لها بعد هروبها مع " غلين " ؟
    Sophia Kolchak. Sivastopol'den kaçtıktan sonra Paris'te yaşadı. Open Subtitles (صوفيا كولشاك)، بعد هروبها من "سيباستوبول" عاشت في "باريس"
    Sophia Kolchak. Sivastopol'den kaçtıktan sonra Paris'te yaşamaya devam etti. Open Subtitles (صوفيا كولشاك)، بعد هروبها من "سيباستوبول" عاشت في "باريس"
    Hayır, olay zamanda değildi. kaçış esnasında salgıladığı adrenalindi. Open Subtitles كلاّ، ليس الوقت، بل الأدرينالين من هروبها
    İstemediği bir muhabbete girdiğinde, kaçış stratejisi bu. Open Subtitles في محادثةِ غير مرغوبةِ، هذه إستراتيجيةُ هروبها
    Aramızda kalsın ama kaçış hikâyesinde ters bir şeyler var. Open Subtitles بيننا فقط، هناك شيء مريب في قصة هروبها.
    Durmadan evinden kaçtığı hakkında bir dedikodu da çıkmıştı. Open Subtitles وكانت هناك شائعة في الجوار بشأن مواصلة هروبها من المنزل.
    Ve bu adam da, onun sürekli ıslahevine giren ve daha önce çok sevgili ailesenden kaçtığı için, bu konuda istikrarlı olduğundan dolayı kaçma riski olduğunu iddia edecek. Open Subtitles وهذا الشاب, ستقوم بالمجادلة بأنها زائرة مستمرة للأحداث وأنه بسبب هروبها من هذا المكان المستقر والعائلة المحبة من قبل
    Hassas yapılı. Güzel. Kaçarken üstünde, kaliteli bir elbise vardı. Open Subtitles حساسة جداً وجميلة، ارتدت فستاناً جميل وقت هروبها
    Teröristler onun kaçışını kurguladı. Open Subtitles الإرهابيون زيفوا هروبها
    Teorime göre, her zaman düğünlerinden kaçmasının sebebi negatif ilgiden rahatsız olması ve buna hiç dayanamaması. Open Subtitles هل ترغب في معرفة نظريتي حول هروبها الدائم لأنها تحصل على الاهتمام السلبي. والاهتمام السلبي هو الاهتمام.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more