"همسات" - Translation from Arabic to Turkish

    • fısıltılar
        
    • fısıltıları
        
    • Whispers
        
    • dedikodular
        
    • fısıltı
        
    • söylentiler
        
    • dedikoduları
        
    • fisiltilarini
        
    • fısıltısı
        
    Son zamanlarda liderliğinin gücüyle ilgili fısıltılar vardı. Open Subtitles كانت هناك مؤخراً همسات تَتعلّقُ بالقوّةِ
    İmparatorluğun geleceği hakkında fısıltılar var ve gün geçtikçe sesleri yükseliyor. Open Subtitles همسات حول مستقبل الرايخ وقيادتها تتصاعد يوماً بعد يوم
    Her yerde aşk sataşmaları ve aşk fısıltıları havaya yayılıyordu. Open Subtitles هنا و هناك , همسات و و نزعات الحب تملئ الهواء
    Tüm Whispers görevlileri bahçede rapor verecek. Open Subtitles تقرير عن الموظفين همسات إلى الفناء.
    O zamanlar bazı dedikodular duymuştum ama inanmadım. Open Subtitles بالعودة للماضي سمعت همسات لكنني لم أصدقها
    Eğer sana ateş ederlerse, sadece fısıltı duyarsın. Open Subtitles إذا كان ذلك بالنسبة لك، أنها مجرد همسات.
    Bazı söylentiler olduğunu biliyorum. Open Subtitles لكنني أعرف أن هناك همسات بالأسفل قصص عن طفلة تجوب الأرض
    Büyük ödemeler, teslimatlar, politik ele geçirme dedikoduları. Open Subtitles الدفعات الكبيرة، الطرود، همسات سيطرة سياسية.
    Bir hainin fisiltilarini getiriyorsun. Open Subtitles همسات خائن تسميها حقائق؟
    Sevda fısıltısı mı? Open Subtitles همسات الحب؟
    Rüzgardaki fısıltılar, Herkesinki kendine, Open Subtitles فلم همسات في مهب الريح و لكل ما يملك
    "fısıltılar bu kadar sesli olmamalı, değil mi? Open Subtitles همسات لا يجب أن تكون" "بهذا العلو، أليس كذلك؟
    Plağı aldığımda fısıltılar duydum. Open Subtitles عندما التقطت الاسطوانة، سمعت صوت همسات
    Ve hastalar arasında fısıltılar dolaşıyormuş. Open Subtitles و هناك همسات بين المرضى.
    Şeytanî fısıltıları duymamak için her şeyi yaptı ama bir türlü başaramadı. Open Subtitles أي شيء لتجاهل همسات الشيطان، لكنه لم يشعر بالراحة
    Karşılığında sadece fısıltıları isteyeceğim. Open Subtitles كل ما احتاجه في المقابل هي همسات.
    Hanımlar, Whispers fabrikasındaki güvenlik ihlalinden dolayı tüm Whispers çalışanlarının yeni güvenilir mahkumlarla değiştirilmesine karar verildi. Open Subtitles الآن، السيدات، بسبب الإخلال في الأمن في المصنع همسات، وقد تقرر أن جميع العاملين في همسات سيتم استبدال مع السجناء أكثر جديرة بالثقة.
    Bir at terbiyecisiymiş ve hakkında dedikodular varmış. Open Subtitles لقد كانت الوسواس حصان من نوع وكانت هناك همسات عنها.
    Gece vakti bir fısıltı gibi bu insanların yaptıklarının unutulmadığı bir yerde. Open Subtitles -كما لو كانت همسات الليل -في مكان لن ينسي
    - Audrey hakkında söylentiler duydum. Open Subtitles .سمعت همسات بشأن أودري أنت تفعل ذلك لأجل الحرس
    Burada son birkaç haftadır bir beyefendinin size abayı yaktığı hakkında dedikoduları duydum. Open Subtitles خلال العده اسابيع هنا سمعت همسات حول رجل . والذي كان ...
    Ölülerin fisiltilarini dinleyin. Open Subtitles إستمع إلى همسات الموتى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more