Sigara kullanmaya erken başlayanlar daha çok bağımlı oluyor ve kullanmayı bırakmada zorlanıyorlar. | TED | وأولئك الذين يبدؤون مبكرًا هم أكثر إدمانًا ويواجهون صعوبة في الإقلاع عن التدخين. |
Ve deneyimlerime göre, boş boş oturduklarında daha da tehlikeli olurlar. | Open Subtitles | ومن وقع خبرتي هم أكثر خطورة عندما يكونون عاطلين عن العمل |
Orta yaşlılardan ve genç olanlardan kesinlikle daha mutlular. | TED | هم أكثر سعادة من متوسطي الأعمار، و من الشباب بالتأكيد. |
Birincisi: Ne olursa olsun, başarılı da başarısız da olsanız, yüksek beklentili insanlar her zaman daha iyi hissederler. | TED | أولاً: بغض النظر عمّا يحصل ، سواء نجحت أم أخفقت، أصحاب التوقعات العالية هم أكثر ارتياحاً. |
Hazine ajanları, hükümetteki, En çok batıl inancı olan insanlardır. | Open Subtitles | عملاء الخزينة هم أكثر الأشخاص إيماناً بالخرافات في الحكومة |
Yani birçok farklılıklar var. daha fazla risk alırlar. | TED | إذاَ هنالك الكثير من الاختلافات.هم أكثر مجازفة |
Tüm bunları hayatımın nasıl eski moda ve dolambaçsız olduğunu vurgulamak için söylüyorum. Çünkü Hong Kong'a, Sidney'e, Vancouver'a ne zaman gitsem, tanıştığım birçok çocuk benden çok daha enternasyonel ve çok kültürlü. | TED | وأنا أقول كل هذا فقط للتشديد على كم هي تقليديه جدًا وواضحة خلفيتي، لأنه عندما أذهب إلى هونغ كونغ أو سيدني أو فانكوفر، معظم الأطفال الذين أقابلهم هم أكثر عالميّه وتعددية ثقافية منّي. |
Gençler, soruşturmalarda yetkili şahıslardan gelen çevre baskısı gibi ağır suçlama ve imalardan daha kolay etkilenir ve buna duyarlıdır. | TED | اليافعون هم أكثر عرضة للتأثر الاجتماعي، مثل الضغط الشديد للاتهامات والاقتراحات الصادرة من السلطة في الاستجوابات. |
Az evvel bahsettiğim gençler eskisinden daha fazla dijital dünyayı kavrayabilen ve teknolojiden haberdar insanlardır. | TED | وهؤلاء الشباب الذين ذكرت، هم أكثر ذكاءً رقميًا وإدراكًا للتكنولوجيا من أي وقت مضى. |
zengin ve çeşitli sosyal ağlara ihtiyacı olan insanlar onlardan daha izole olanlardır. | TED | ولكن ليس من المستغرب، هؤلاء المحتاجين لهذه الشبكة الغنية والمتنوّعة هم أكثر أشخاص معزولين عنها. |
Diğerlerinden daha yalnız olan insanlar, daha mutsuz olduklarını, sağlıklarının orta yaşların başlarında bozulduğunu, beyin fonksiyonlarının daha erken gerilediğini ve yalnız olmayanlardan daha kısa yaşadıklarını anlar. | TED | الناس الذين هم أكثر عزلة وجدوا أنهم أقل سعادة، تتراجع صحتهم أسرع في منتصف العمر، أداء أدمغتهم يتراجع عاجلا ويعيشون حياة أقصر من الناس الذين يحاطون بأحبائهم |
Sonuç olarak, orta derecede geciktirenler diğer gruplardan yüzde 16 daha yaratıcı çıktılar. | TED | وكما هو متوقع، فالمماطلون المعتدلون هم أكثر إبداعا بنسبة 16 في المئة من المجموعتين الأخريين. |
Gerçek o ki, yerleşmeye gelen mülteciler, ülkelerimize gelen diğer nüfus gruplarına oranla daha düzgün seçiliyorlar. | TED | الحقيقة أن اللاجئين الذين جاؤوا من أجل إعادة الإدماج هم أكثر تمحيصاً من أي مجموعة أخرى قدمت إلى بلداننا. |
Düşündüğümüzü, hissettiğimizi, hassas insanlar olduğumuzu bir algoritmadan daha fazlası olduğumuzu gösteriyor. | TED | تُظهر أننا نفكر، نشعر، بشر حسّاسون الذين هم أكثر بكثير من أرقام خوارزمية. |
Birçok üniversite araştırmasına göre başarılı öğrencilerin bipolar bozukluğa yatkınlığı daha fazla. | TED | أظهرت دراسات جامعيّة متعددة أن الطلاب الأذكياء هم أكثر من يتعرّض لاضطرابات الاكتئاب. |
Ve sonra sanırım diger bir nokta da bugun Hindistanlıların küreselleşmeyle çok daha rahat olduklarıdır. | TED | واعتقد ان النقطة الأخرى هو أن الهنود اليوم هم أكثر رفاهية مع قدوم العولمة |
Kullanıcıların gittikçe daha çok önem kazanmasının ikinci nedeni büyük ve yıkıcı buluşların kaynağı olmalarıdır. | TED | السبب الثاني لماذا المستخدمون هم أكثر و أكثر أهمية و ذلك لأنهم االمصدر للإبتكارات الكبيرة و المضطربة |
Öz farkındalığı olan insanların daha başarılı olduğunu gösteren gerçek anlamıyla tonla araştırma var. | TED | وفي الواقع، هناك أعداد كبيرة من البحوث التي تُظهِر أن الأشخاص الذين يملكون وعيًا ذاتيًا هم أكثر إنجازًا. |
"İşte dünya üzerinde En çok sevdiğim 4 kişi. | Open Subtitles | وسنقول، هؤلاء هم أكثر أربعة أشخاص أحبهم في هذا العالم |
Evet. İnan bana, öyle görünmeyen insanlar aslında kendisini En çok yalnız hissedenlerdir. | Open Subtitles | أجل، صدّقني، هؤلاء الذين يبدون أنّهم يملكون كلّ شيء، هم أكثر من يخفون ذلك |
Fark ettin mi bilmiyorum ama kendilerine bakmaktan aciz olan insanlar aslında dün yanın En çok ihtiyacı olan insanlardır. | Open Subtitles | لا أعرف إن كنت لاحظت ذلك، لكن أسوأ من يهتم بنفسه، هم أكثر الناس الذي يحتاجهم العالم. |