Hala zaman var, kaptan. Size yakın olmayı çok istiyorlar. | Open Subtitles | مازال هناك وقت يا كابتن هم يريدون أن يقتربو منك بشدة. |
Onlar doğru taraf için savaşmayı bekleyemeyeceğini duymak istiyorlar. | Open Subtitles | وأنك تحتاج للتغيير، بل هم يريدون أن يسمعوا أنك موالي للحلفاء |
Ailelerinin ne ile karşı karşıya olduğunu bilmek istiyorlar. | Open Subtitles | هم يريدون أن يعرفوا بالضبط ما الذي تواجهه عائلاتهم. |
Bir şeyler mi demek istiyorlar kendi vakitlerinde yapsınlar. | Open Subtitles | هم يريدون أن يصنعوا هدفاً, ولكن عليهم بفعل ذلك في وقتهم الخاص |
Neden burada olduğunu öğrenmek istiyorlar. | Open Subtitles | إذ هم يريدون أن يعرفوا لماذا أنت الوحيد هنا |
Bir sonraki Einstein olmak istiyorlar. | TED | هم يريدون أن يكونوا آينشتاين القادم. |
Bunun hakkında konuşmak istiyorlar. | TED | هم يريدون أن يسمعوا عن هذا الأمر. |
Onlar fikri mülkiyet şirketi olmak istemiyorlar, onlar bir çikolata şirketi olmak istiyorlar ve sonsuza kadar çikolata şirketi olmak istiyorlar. | TED | هم لا يريدون أن يكونوا شركة أبحاث وملكية فكرية; هم يريدون أن يكونوا شركة شوكولاته، لكنهم يريدون أن يظلوا شركة شوكولاته للأبد. |
Her şeyi icat etmekten bıkmışlar, biraz da siz uğraşın istiyorlar ki onlar da Fuji Dağı'na gidip biraz keyif çatabilsinler. | Open Subtitles | لقد تعبوا من فعل كل شيء وحدهم. هم يريدون أن تقوموا بحصتكم من العمل... حتى يتمكنوا من الذهاب ... |
Tıpkı normal insanlar gibi muamele görmek istiyorlar. | Open Subtitles | هم يريدون أن يُعاملوا مثل الجميع |
Sizi sorgulamaya devam etmek istiyorlar. | Open Subtitles | نعم. هم يريدون أن يواصلوا استجوابك الآن |
Sizi sorgulamaya devam etmek istiyorlar. | Open Subtitles | هم يريدون أن يواصلوا استجوابك الآن |
Ne yani, beni evlatlık edinmek mi istiyorlar? | Open Subtitles | ماذا ، هم يريدون أن يتبنونّي ؟ |
Ölmesini istiyorlar değil mi? | Open Subtitles | هم يريدون أن يعدموه , أليس كذلك ؟ |
dediler. (Gülüşmeler) Kendilerini her an koruyan arabalar satın almak isterken, diğer herkesin zararı en aza indirgeyen arabalardan almalarını istiyorlar. | TED | (ضحك) هم يريدون أن يشتروا سيارات تحميهم بأي ثمن، لكنهم يريدون أن يشتري الآخرون سيارات تقلل من الضرر. |
- Özgür olmak istiyorlar. | Open Subtitles | هم يريدون أن يكونوا أحرار |
Holly'nin yarın Batı Taşımacılık ile toplantısı vardı ve adamlar bu öğleden sonra yapmak istiyorlar. | Open Subtitles | هولي) لديها موعد غداً) , مع "ويسترن تراكينج" للشحن . . و هم يريدون أن يجعلونه هذا المساء و |
Silahlanmak istiyorlar. | Open Subtitles | هم يريدون أن يكون مُسلحين |