"هم يعلمون" - Translation from Arabic to Turkish

    • biliyorlar
        
    • biliyorlardı
        
    • bilirler
        
    • biliyorlardır
        
    • Onlar biliyor
        
    Onlardan istediğim her şey yapılabilir. Bunu biliyorlar. Open Subtitles يجب ان يفعلون اى شىء اطلبه منهم هم يعلمون هذا ان كنت لا تعلم
    Üstelik savaşmaya izinsiz olduklarını da biliyorlar, değil mi? Open Subtitles و هم يعلمون ان احدا لن يطلب منهم القتال؟
    Ama bu önemli değil. Çünkü seninle görüşeceğimi biliyorlar. Open Subtitles لكن هذا لا يهم ، هم يعلمون إني سوف أقابلك
    Belki de onlar ne için geldiklerini biliyorlardı. Open Subtitles ربما هم يعلمون تحديدا الشئ الذين اتوا من اجله
    Onu psikiyatriye yollayın. Ne yapacaklarını bilirler. Open Subtitles خذه الى المصح النفسي هم يعلمون كيف يجب التعامل معه
    Belki de birilerinin onları aradıklarını biliyorlardır. Open Subtitles حسناً ، ربما هم يعلمون . أن هناك أحد يبحث عنهم
    Onlar dün geceden beri biliyorlar biz sadece koruyoruz. Open Subtitles بعد ليلة البارحة و هم يعلمون اننا حمايتهم الوحيدة
    Şimdi sadece yalnız ve ümitsiziz ve onlar da bunu biliyorlar. Open Subtitles نحن فقط وحيدات الآن و يائسات و هم يعلمون هذا
    Belki bu şirkette iblisler vardır ve onların üstünde olduklarını biliyorlar. Open Subtitles حسناً ، ربما هم مشعوذون حقاً في الشركة . و هم يعلمون أنك ستلاحقيهم
    Onlarla sırf vakit geçirmek için konuştuğumu biliyorlar. Open Subtitles هم يعلمون أنني أتحدث معهم لتمضية الوقت فقط.
    Bu şeylere bizim silahlarımız etkili olabilir ve şimdi onlar bunu biliyorlar. Open Subtitles هذه الاشياء يمكن ان توذيها اسلحتنا والان هم يعلمون ذلك
    Kimsenin bir kitabı okuyacaklarına inanmadığını biliyorlar. Open Subtitles هم يعلمون بأنه سيحصلون على هذه لأنه لا يوجد أحد يعتقد بأنهم أذكياء كفاية للكتب الحقيقية
    Onlar da, bu toprakların bir nesilden fazlasına yetmeyeceğini hatta ona bile zor yeteceğini biliyorlar. Open Subtitles و هم يعلمون ان هذه الارض لا تستطيع ان تطعم سوى هذا الجيل حتى ليس بالقدر الكافي
    En azından birimizin yanlarında olduğunu biliyorlar. Open Subtitles على الأقل، هم يعلمون بأن أحدنا سيبقى معهم.
    Ülkeni sabit hale getirdiğin sonra da sivil savaşı sonlandırdığın zaman onlara tekmeyi basacağını biliyorlar. Open Subtitles هم يعلمون أن في اللحظة التي تستقر بها بلدك في الثانية التي تنتهي بها الحرب الاهلية فأنت ستُخرجهم من بلادك
    Ülkenizi dengeye getirdiğiniz anda iç savaşı bitireceğinizi ve onları başınızdan atacağınızı biliyorlar. Open Subtitles هم يعلمون أن في اللحظة التي تستقر بها بلدك في الثانية التي تنتهي بها الحرب الاهلية فأنت ستُخرجهم من بلادك
    Ayrıca sosyalizmde nasıl perişan olduklarını da iyi biliyorlar. Open Subtitles توزيعات المال وغيره هم يعلمون بأن الاشتراكية تجعلهم بؤساء
    Hiç anlamıyorum. Doğum günümün, benim için çok zor olduğunu biliyorlar. Open Subtitles أنا لاأفهم، هم يعلمون مدى صعوبة ذكرى ميلادي بالنّسبة إلي
    Ama onlar biliyordu. Bal gibi de biliyorlardı. O 767'lerde çocuklar vardı. Open Subtitles لاكن هم يعلمون بحقيقة هنالك اطفال و هم يحمولون الاسلحة
    Bölgeyi kontrol etmenin ve devletin başına boyun eğdirmenin yeterli olmadığını biliyorlardı. TED هم يعلمون أن السيطرة على المنطقة وإخضاع رئيس الدولة ... لم يكن كافيًا.
    Oraya vardıkları vakit gevşeyip tetikte beklemelerine gerek olmayacağını bilirler. Open Subtitles هم يعلمون في الوقت الذي يصلون به إلى هناك يمكنهم الهدوء ويخففون الحذر قليلا
    Hastanede yattığımı biliyorlardır da neden yattığımı kesinlikle bilmiyorlar. Open Subtitles أعني, أنا متأكد إلى حدّ ما هم يعلمون, لكنهم لا يعرفون ما الذي وضعني في المستشفى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more