Efendim. İzlediğimiz patikadan şu kanyona doğru taze at izleri var. | Open Subtitles | سيدي, هناك آثار حديثة لجياد غير قافلتنا متوجه نحو هذا الوادي الضيق |
Kasada lastik eldiven izleri var, adli tıp da 3 kişi olduklarını düşünüyor. | Open Subtitles | هناك آثار قفازات مطاطية. ويشير التقرير القضائي إلى وجود ثلاثة فاعلين. |
Boğuşma izleri var. Kurbanın sağ omzu yerinden çıkmış,.. ...kafatası çatlak. | Open Subtitles | حسناً، هناك آثار مقاومة كتف الضحية مخلوعة وجمجمتها كسرت |
Vajinada ve tırnak altlarında krem izi var. | Open Subtitles | هناك آثار أحتكاك في القناه المهبلية وتحت الأظافر |
Bildiğiniz gibi, her ikisinde de ter izleri vardı. Ama kurbanın teri değildi. | Open Subtitles | وقد كانت هناك آثار للعرق على كليهما، ولكنّه ليس عرق الضحيّة |
Kolunuzda iğne izleri var. Belli ki aşı olmuşsunuz. | Open Subtitles | هناك آثار خيط الصنارة بذراعك بالتأكيد هي بسبب وضع الطعم بخيط الصنارة |
Sisteminde kloroform izleri var. | Open Subtitles | ان شخصا ما قد دفعه للتجميد ؟ حسنا هناك آثار وبقايا للكلوروفوم في نظامه |
Küçük mü? Duvarların 30 metre aşağısında şarapnel izleri var. | Open Subtitles | هناك آثار للشذايا أسفل الحائط بـ100 خطوة. |
Ve cesedi bulduğumuz yerden itibaren sürükleme izleri var. | Open Subtitles | و هناك آثار جر من مكان التشوه إلى المكان الذي وجدنا فيه الجثة |
Bu yolu takip ediyorum çünkü ayakkabı izleri var, bu yüzden yakınımda kal. | Open Subtitles | أنا أتبع الطريق لأنّ هناك آثار حذاء، لذا ابقي قريبة. |
Odunda karbon demir izleri var ama hiçbir bilardo sopasında bir metal yoktu. | Open Subtitles | كان هناك آثار من الفولاذ الكربوني في الجروح، لكن لا تملك أيّ عصا بلياردو طرفاً فولاذياً. |
Olay yerinde bizi katile bağlayabilecek başka tekerlek izleri var mıydı? | Open Subtitles | هل كانت هناك آثار عجلات أخرى في المكان التي قد تربطنا بمعتدي؟ |
Görünüşe göre kemik yapısında minik elmas izleri var. | Open Subtitles | إذاً يبدو أنّه كان هناك آثار دقيقة لماس صغير داخل نسيج العظم. |
Ciğerlerinde granülom izleri var. | Open Subtitles | أنظر، هناك آثار لأورام حُبيبية في رئتيها. |
Kanında potasyum klorür izleri var. | Open Subtitles | هناك آثار لكلوريد البوتاسيوم في مجرى الدم |
Ayrıca iç çamaşırına bulaşmış vajina sıvısı izleri var. | Open Subtitles | وأيضاً هناك آثار لسائل مهبلي إنتقل للباسه الداخلي. |
- Geçen hafta kayıp olarak bildirilmiş. - Boğazında bir el izi var. | Open Subtitles | تم الإبلاغ عن اختفائها بالأسبوع الماضي - هناك آثار خنق على عنقها - |
Ebeveyn yatak odasında da boğuşma izleri vardı demiştin. | Open Subtitles | لقد قلت ان هناك آثار مقاومة في غرفة النوم الرئيسية |
Dışarıda başka izler yoktu. Şimdilik hiçbir şey bulamadık. | Open Subtitles | لم تكُن هناك آثار بالخارج قبلًا، ولم نجد آثارًا الآن. |
Yakında umarım ama yan etkileri var. | Open Subtitles | حسنا، قريباً حسبما آمل ولكن هناك آثار جانبية |
Evrenin öncesine ait kalıntılar var. | Open Subtitles | هناك آثار تسبق تاريخ الكون نفسه، |
Micah Hoffman'ın midesinde kırmızı şarap ve striknin kalıntıları var. | Open Subtitles | في معدة ميكا هوفمان كان هناك آثار النبيذ والإستركنين الأحمر. الرجل، أوه، مانيستشيويز. |