Beni dinlemeniz gerektiği konusunda üç tane önemli, zekice ve karmaşık sebep var. Birincisi- | Open Subtitles | انتظر لحظة، هناك أسباب هامة ورائعةومعقدةلكيتستمعلي... |
Lordum, buna hayır demeniz için oldukça fazla sebep var ama yine de... | Open Subtitles | يا سيدي، أعلم أن هناك أسباب كثيرة كيترفضهذا،لكن ... |
Bir çok kaçma girişimine önderlik ettiğine inanmak için yeterince neden var. | Open Subtitles | هناك أسباب تجعلنا نعتقد أن هذا الشخص هو قائد العديد من محاولات الهروب الإجرامية |
Bir sürü ayrı sebep vardır ama seri katiller, kendilerine aşırı saygı duymaları konusunda bir noktada toplanırlar. | Open Subtitles | حسناً, هناك أسباب شخصية من مختلف الأنواع, و لكن ما يجمع معظم القتلة التسلسليون هو أن لديهم تقدير عال جداً لذاتهم, |
Yakında olacaklara karışmaman için gerekli sebepler var. | Open Subtitles | و لكن هناك أسباب لعدم اشراكك فيما يجرى |
İster inanın, ister inanmayın, bizim insan olmamız için çok iyi bir neden var. | Open Subtitles | صدق أو لا , هناك أسباب حقيقة جيده , كوننا من البشر |
Ekim 1881 'de iki damperli ve bir yükleyici kiralamanızın özel bir nedeni var mıydı, yoksa bu dericilik işleminin bir parçası mıydı? | Open Subtitles | هل هناك أسباب شخصية جعلتك تقوم بتأجير شاحنتين و رافعة فى أكتوبر عام 1981 ؟ أم أنه كان من ضمن عملك فى المصنع ؟ |
İstihbari sebepler vardı evet ama başka sebepler de vardı. | Open Subtitles | هناك أسباب مهمة، أجل ولكن هناك أسباب أخرى، أيضًا |
Cevap vermemesi için tonla sebep var. | Open Subtitles | هناك أسباب كثيرة لوجودها في تخفي |
Hayır, efendim, her tür sebep var. | Open Subtitles | لا يا سيدى, هناك أسباب كثيرة |
Çok fazla sebep var. | Open Subtitles | هناك أسباب كثيرة. |
Çok fazla sebep var. | Open Subtitles | هناك أسباب كثيرة. |
Bunu yapmamam için bir sürü sebep var ama şu an bir tane bile aklıma gelmiyor. Hadi yapalım. | Open Subtitles | هناك أسباب كثيرة لعدم فعل ذلك |
Kocanızı görmemeniz için bir çok neden var | Open Subtitles | هناك أسباب التي ك الزوج لا يستطيع رؤيتك. |
-Ciddiyim. Ben de. Cinayet için çok sebep vardır, tatlım. | Open Subtitles | وأنا أيضاً، هناك أسباب كثيرة للقتل يا عزيزتي. |
Her zaman sebep vardır zaten. | Open Subtitles | دائمًا ما يكون هناك أسباب |
Yakında olacaklara karışmaman için gerekli sebepler var. | Open Subtitles | و لكن هناك أسباب لعدم اشراكك فيما يجري |
Yakında olacaklara karışmaman için gerekli sebepler var. | Open Subtitles | و لكن هناك أسباب لعدم اشراكك فيما يجرى |
Eğer bizimkilerse, bu gemiye hasar verip savaşı kazanmalarına yardım etmemiz için bir neden daha eklendi. Şimdi kıpırda. | Open Subtitles | إذا كانوا رجالنا أصبح هناك أسباب أكثر لتعطيل هذه السفينة ومساعدتهم. |
Şu anda, aramızda bir metrelik cam olmamasının bir nedeni var. | Open Subtitles | هناك أسباب أدت ألا يكون هناك تعامل بيننا الآن |
- Ama geçerli sebepler vardı. - Eminim vardır. | Open Subtitles | ولكن هناك أسباب وجيهة أنا متأكدة من ذلك |
İnsanın bilimle ilgilienmesinin nedenleri var. | TED | حسناً, هناك أسباب عديدة تجعل الناس يشتغلون بالعلم. |