öyle görünüyor ki senin ve karanlık lordun zihni arasında bir bağlantı var eğer o bunu çoktan biliyorsa ki biz henüz bilmiyoruz.. | Open Subtitles | يبدو أن هناك إتصال بين عقل سيد الظلام وعقلك ربما يكون حتى الآن حذرا من الأن الإتصال غير واضح |
Bu ikisi arasında bir bağlantı olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | هو يعتقد بأن هناك إتصال بين هذين الاثنين. |
Burası merkez. Bowman için bir bağlantı var. | Open Subtitles | هنا مركز الإتصال هناك إتصال للرئيس "بومان" |
Bak, aranızda gerçek bir bağ olduğunu düşünmesem, bunu yapmanı istemezdim. | Open Subtitles | ما فعلت بك ذلك إلا إن كان هناك إتصال قوي |
Aramızda eşcinsel bir bağ olduğunu mu ima ediyorsun? | Open Subtitles | هل تفترض أن هناك إتصال شاذ بيننا ؟ |
Yarbay, size bir telefon var. | Open Subtitles | عقيد ؟ هناك إتصال لكى فيما يبدوا انه عاجل |
Hanımefendi. Otelden bir telefon var. | Open Subtitles | سيدتي ، كان هناك إتصال من الفندق |
Jai ölmeden önce lokantada bana Langley'e kadar uzanan bir bağlantı olduğunu iddia etmişti. | Open Subtitles | بسبب تسريبات (في مطعم صغير وقبل مقتل (جاي (كان يدعي أنه كان هناك إتصال بـ (لانجلي |
Burada daha büyük bir bağlantı olmalı. | Open Subtitles | حتما هناك إتصال كبير هنا. |
Çünkü hissettin. Bu aramızdaki bir bağ olduğunu gösterir. Çünkü sen kim olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | هناك إتصال بيننا،بسبب كونك ما أنت عليه. |
Yanımda olması sanki, Alex'le ufak da olsa bir bağ kurmak gibiydi. | Open Subtitles | يبدو أنه هناك إتصال ضعيف مع أليكس لي |
Dr. McKay, size telefon var. | Open Subtitles | دكتور ماكي هناك إتصال لك |
"Bay Adonis Brown için telefon var." | Open Subtitles | هناك إتصال للسيد (أدونيس براون) على الهاتف العمومي |