"هناك إله" - Translation from Arabic to Turkish

• Tanrı var
• bir tanrı
• Tanrı vardır
• tanrı varmış
• Tanrı varsa

Ve bu gerçeklikler, acaba bu gerçekliklerde Tanrı var mı?
وهذه الحقائق، هل هناك إله في أي من تلك الحقائق؟

Vahiyler Kitabı'ndan çıkmış gibi, bu da Tanrı var demek.
مثل ما يذكر بسفر الرؤيا هذا يعني أن هناك إله

Frannie, bazı serserileri koruyan bir Tanrı var herhâlde.
يا إلهي، فراني، لابدّ أن يكون هناك إله الذي يَحْمي بَعْض المتسولين.

bir tanrı varsa, o böyle olmasını istemedi.
فقط لأنهم من جنس آخر و عقيده أخرى إذا كان هناك إله فإنه لن يرضى عن ذلك

Tüm dünyanın bildiği gibi İsrail'de bir tanrı vardır.
الجميع حتى على الأرض يعلم إذا كان هناك إله في إسرائيل.

Bir söz vardır, hayatını, gerçekten bir tanrı varmış gibi yaşa.
...هناك حكمة تقول عش حياتك وأنت تؤمن بوجود إله إن كان هناك إله فعلاً فأنك ستربح الآخرة

Eğer gerçekten Tanrı varsa istediğim sadece lanet bir mucize.
آمل أن يكون هناك إله لأنني أريد معجزة معجزة سخيف

Sadece tek bir Tanrı var, hanımefendi ve onun da böyle giyinmediğine eminim.
هناك إله واحد يا آنستي. وأنا متأكد من أنه لا يفعل هذا.

Bu snıfta bir Tanrı var, ve o tanrı benim ve öğrencilerin önünde beni küçük düşürmeye çalışma ben kıskanç bir tanrıyım.
في غرفة الصف تلك هناك إله و أجل, أنا هو و أنا أيضاً إله غيور لذا لا تحاول القيام بإذلالي

Eğer inanıyorsan Tanrı var diyebilirsin.
أعني بامكانك القول ان هناك إله اذا كنت تؤمن ذلك

Tek Tanrı var! Bir tek!
أعني الإله ، هناك إله واحد ، واحد فقط

Bir Tanrı var ve ona da gülüyor.
هناك إله, وهو يضحك عليها أيضا.

- Üzgünüm ama bir Tanrı var.
حسنا، حسنا، هناك إله.

Tabii ki Tanrı var.
بالطبع هناك إله

"Sadece tek bir Tanrı var."
نعم هناك إله واحد

Yalnıza bir Tanrı var diyorsun fakat ahmağın ve yalancının önde gidenisin.
{\pos(190,210)}،تقول أن هناك إله واحد ولكنك كاذب وعجوز أحمق.

Ve eğer bir cennet varsa - ve bir tanrı, umarım ki vardır - o, orada oturmuş, sarhoş bir maymun gibi otunu tüttürüyordur, çünkü acılarını geride bıraktı.
و لو كان هناك إله و عداله و أتمنى أن يوجد ذلك فإنه سيحقق العداله

Belki de Tanrı vardır.
لربّما هناك إله إذاً

Sadece tek bir tanrı vardır hanımefendi.
هناك إله واحد يا آنستي.

Ben hayatımı tanrı varmış gibi geçirmedim.
لم أعش حياتي معتبراً أن هناك إله

ama Baldr'in buyusunden o kadar da etkilenmeyen bir tanrı varmış.
ولكن كان هناك إله واحد لا يحب"بولدر"