Hindistan'da, yeni doğanlara ad koymada, çok eski bir gelenek vardır. Doğum anında takımyıldızların bulunduğu konuma ve burçlara göre ad verilir. | TED | واتضح أن في الهند هناك تقليد طويل عن اسماء مستسقاة من الابراج وتشكيلات النجوم تبعاً لوقت الولادة. |
Amerikan hukuk sisteminde suçlanan kişilerle, eğer bu Amerikan hükümetinin yarar sağlıyor ise, bundan bir şey çıkarmak ve anlaşmaya gitmek gibi güçlü bir gelenek vardır. Her zaman bu tür tartışmaların içinde bulunuruz. | TED | لكن هناك تقليد قوي في العداله الامريكيه للنقاش مع اشخاص تم اتهامهم بتهم, من اجل في حال كان الامر مفيدا للحكومه للحصول على شئ من هذا الامر, انه هناك احتماليه لهذا النوع من النقاشات. |
Pek çok kültürde güçlü bir gelenek vardır bir adam öldüğünde, kardeşi onunla evlenir. | Open Subtitles | هناك تقليد قوي في الكثير من الثقافات أن الإنسان عندما يموت رجل، شقيقه الخطوات في الزواج زوجته. |
Bu arada, ofiste bilgi paylaşma geleneği var. | Open Subtitles | آه، لمعلوماتك فقط ؟ هناك تقليد لتقاسم المعلومات في المكتب الخارجي. |
Uzun süreden beri davaları izleme geleneği var. | Open Subtitles | كان هناك تقليد قديم للمحاكمه التجريبيه |
Ceplerimizde iki kağıtla etrafta yürümemizi gerektiren bir haham geleneği vardır. | TED | هناك تقليد رباني بأننا نمشي في هذا العالم مع قصاصتي ورق في جيوبنا. |
Rusya'da, yenilen alfayı avlama geleneği vardır. | Open Subtitles | هناك تقليد الروسي لاصطياد ألفا هزم |
Donanma disiplininde bir gelenek vardır. | Open Subtitles | هناك تقليد في الأزرق الداكن للإنضباط |
- Şey, Arjantin'de eski bir gelenek vardır... - Haydi, lütfen, yapma... Ne var ki? | Open Subtitles | ... حسنا هناك تقليد قديم في الأرجنتين لا تكمل , جاءاً - ماذا؟ |
- Tanrım. Hebrews ailesinde bir gelenek vardır : | Open Subtitles | هناك تقليد عند اليهود |
Köklü bir intihar geleneği var burda, General. | Open Subtitles | - هناك تقليد قديم من الانتحار. |
Çok eski bir Wesen geleneği vardır. | Open Subtitles | هناك تقليد عتيق خاص بالـ(فيسن)... |