"هناك جسر" - Translation from Arabic to Turkish

    • köprü var
        
    • Bir köprü
        
    • köprü vardı
        
    • üstgeçit var
        
    Boşlukta asılı duran yürüyebileceğini cam bir köprü var. TED هناك جسر زجاجي يمكنك المشي عبره ذلك معلّق في الفراغ.
    Ağır tankları taşıyabilecek tek bir köprü var. Open Subtitles هناك جسر واحد فقط، يمكنه تحمل مرور الدبابات
    Üstünde ipten bir köprü var. Onu oraya götürmek zorundayız. Open Subtitles هناك جسر من الحبال فوق حفرة الحمم يجب أن نجعلها تصل إلى هناك
    Yakın zamana kadar, şehrin iki yakasını birbirine bağlayan yüzlerce yıllık Bir köprü vardı. Open Subtitles منذ زمن ليس ببعيد, كان هناك جسر قديم يوحد شطري المدينة
    Şehrin 8 km doğusunda bir üstgeçit var. Open Subtitles هناك جسر على بعد خمسة أميال شرقى المدينة
    İki gezegen arasında her gün binlerce insanın geçtiği bir köprü var. Open Subtitles هناك جسر يربط بين الكوكبين وآلاف البشر يسافرون عبره يوميًا.
    O yolda çökmüş bir köprü var. Etrafından dolanmalıyız. Adam yolu biliyor. Open Subtitles هناك جسر أسفل الطريق ويجبأننلتفحوله،إنه يعرفالطريق .
    Orada güzel bir de köprü var İnsanlar "Avignon'da" diyor Open Subtitles هناك جسر جميل والناس يقولون في أفينيون
    Adada bir köprü var. Biraz hasar görmüş. Open Subtitles هناك جسر للجزيره ،مكسور قليلاً.
    Binadan çıkın, sola dönün, ikinci sola girin kemerin altından geçin, sonraki kemerin de, hemen sağa dönün, köprü var. Open Subtitles إخرجي من الفندق، إتجهي يميناً، ثم ثاني شارع يساراً... مري أسفل القوس، ثم بعد المنحنى مباشرة لليمين، هناك جسر.
    Yarım saat uzaklıkta bir köprü var ama işler ters giderse... Open Subtitles سوف يكون هناك جسر على بعد مسافة تبعد حوالي ... لن يحدث شي
    Tamam, orada bir köprü var. Hemen geç onu. Open Subtitles هناك جسر اذحب الى هناك واعبره
    Nehrin ayrıldığı yerde bir köprü var. Open Subtitles هناك جسر بعد تشـّعب النهر.
    Sokağın alt kısmında, yoksul insanların sümüklü çocuklarının oynadığı hayatta edinebilecekleri tek becerileri geliştirebildikleri, altından dere akan Bir köprü vardı. Open Subtitles و في أسفل الشارع هناك جسر يعبر الجدول حيث يقوم نسل الفقراء
    İşaretli değil. Bizi konvoyun etrafından dolaştıracak Bir köprü olabilir. Open Subtitles إنه غير ملحوظ, ربما يكون هناك جسر يوصلنا حول هذه القافلة
    Yolumuz kapalı, ...ama ileride bir üstgeçit var. Open Subtitles لقد قمنا بغلق الطريق و لكن هناك جسر فى طريقكم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more