"هناك جهاز" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir cihaz var
        
    • makinesi var
        
    • Uzaktan
        
    • alet var
        
    • verici var
        
    • spor aleti
        
    • makine var
        
    Pekala, dikkatini ver. O kulede, bize 5 milyon dolar kazandıracak bir cihaz var. Open Subtitles هناك جهاز فوق البرج سوف يأتينا بخمسة مليون دولار
    Göğsünde bir cihaz var, büyük ihtimalle enerji kaynağı. Open Subtitles هناك جهاز في الصدر تشير أجهزة الاستشعار بأنه يمكن أن يكون وحدة للطاقة
    Evimin kilerinde MR makinesi var mı? Open Subtitles أعني, هل هناك جهاز الرنين المغناطيسي في سردابي؟
    Bodrumda bozuk bir C.T. makinesi var tam yanında bozuk bir argon lazeri ve bir görüntüleme cihazı var. Open Subtitles هناك جهاز أشعة مقطعية معطل في القبو وإلى جانبه أرغون ليزر معطل وكشاف فلوريّ معطل
    Ama acil bir durumda Uzaktan kumanda da sorun olabilir. Open Subtitles . لكن في الطوارئ هناك جهاز التحكّم عن بعد
    Ama basit malzemelerle yapabileceğimiz bir alet var. Open Subtitles و لكن هناك جهاز بإمكاننا أن نصنعه من بعض المواد المتوفرة
    Uçakta bizi bulmalarını sağlayacak yaygarayı koparacak bir verici var. Open Subtitles هناك جهاز إرسال في الطائرة يفترض أن يقودهم إلينا مباشرة.
    Başaramazsa, yatak odamızda spor aleti olmayacak. Open Subtitles إن لم ينجح , لن يكون هناك جهاز في غرفة النوم
    Yandaki odada bir makine var. Open Subtitles هناك جهاز في الجناح التالي
    Diğer tarafta da bir cihaz var ikisinden birini kapatmak bağlantıyı kesecektir. Open Subtitles هناك جهاز علي الجانب الاخر واغلاقه ايضاً سيؤدي الي قطع الاتصال.
    Kasada, Birliği yok edeceğine inandığımız bir cihaz var. Open Subtitles في الداخل، هناك جهاز أننا نعتقد أن تدميرها.
    Wraithlerin makinelerine karşı bizi koruyan bir cihaz var. Open Subtitles هناك جهاز ما يحمينا من آلات الريث
    Bekle, hâlâ açık bir cihaz var. Open Subtitles انتظر,هناك جهاز مازال يعمل
    Ultrason makinesi var orada. Open Subtitles لديهم هناك جهاز للموجات فوق الصوتية
    Dadı kamerasının Uzaktan kumandası var. Open Subtitles هناك جهاز التحكّم عن بعد لحدبة مربية الأطفال.
    Teknede kızılötesi bir alet var, kullanan adam seni görebilecek. Open Subtitles هناك جهاز يرى بالاشعة تحت الحمراء فى القارب سيراكى فى الليل
    Bak şimdi. İçinde bir GSM verici var. Open Subtitles حسناً، هناك جهاز إرسال لتتبع الأماكن بالداخل
    Başaramazsa, yatak odamızda spor aleti olmayacak. Open Subtitles إن لم ينجح , لن يكون هناك جهاز في غرفة النوم
    Owen, yukarıda bir makine var. Open Subtitles (أوين)، هناك جهاز في الأعلى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more