Eğer istersen buzdolabında tavuk var. | Open Subtitles | هناك دجاجة وطعام في الثلاجة إذا أردت شيئا منه |
bir de Papa'nı şapkasından tabi çünkü içinde tavuk var sanıyor. | Open Subtitles | وكذلك يخاف من قبعة البابا الكبيرة وذلك فقط لأنه يظن بأن هناك دجاجة كبيرة تحتها هل يمكنني الذهاب؟ |
İyi bakalım, acıkırsan dolapta tavuk var. | Open Subtitles | حسنا، هناك دجاجة في الثلاجة إذا شعرت بالجوع |
Güney yolunda da, X-O-X oynayan bir tavuk var. | Open Subtitles | والجنوبي هناك دجاجة تلعب تيك تاك تو |
Yaşlı bir tavuk varmış, Tahtadan ayağı varmış... | Open Subtitles | كان هناك دجاجة قديمة لها ساق خشبية |
bir de Papa'nı şapkasından tabi çünkü içinde tavuk var sanıyor. | Open Subtitles | لن اخبر (راندي)ـ انه يخاف من الدجاج ومن قبعة البابا الكبيرة لأنه يظن اساساً ان هناك دجاجة تحتها |
Buzdolabında tavuk var istiyorsan. | Open Subtitles | هناك دجاجة في الثلاجة |
"Kütüphanede kendini kızartan bir tavuk var." Tuhaf. | Open Subtitles | "هناك دجاجة تقلي نفسها في المكتبة". -هذا غريب . |
Fakat ortada yalnızca bir tavuk var. | Open Subtitles | إلاّ أنّ هناك دجاجة واحدة... |
"Meksika'da SOS oynayabilen bir tavuk varmış."? | Open Subtitles | "هناك دجاجة في المكسيك مَنْ يَسْتَطيع لِعْب التشنج اللاإرادي tac إصبع قدم "؟ |