Buradan günler önce çıkmalıydım, ama dışkımda hala çok kan var. | Open Subtitles | كان مفترضاَ أن تخرج قبل يوم لكن ما زال هناك دم في برازي |
Konuşmalıyız burda kal Dolapta kan var.. Wayne | Open Subtitles | ههوه , حسناً علينا ان نتحدث, ابقى هنا, هناك دم في الثلاجة |
Kateterde kan var. | Open Subtitles | هل تعتقدين بأنها فشل كلوي؟ هناك دم في القسطرة |
Her yer kan içindeydi. Başka kimse göremiyordu. | Open Subtitles | كان هناك دم في كل مكان لم يكن باستطاعة أحد رؤيته |
İdrarında kan var ve testlerinden biri, kanındaki pıhtıyı ölçen yüksek çıktı. | Open Subtitles | ,هناك دم في بولك وواحده من الاختبارات فحص يقيس كم من الوقت ,يحتاج دمك حتى يتخثر |
İyi işitiyor, üstelik uyanık. Kulaklarında kan var mı diye bakıyorum. | Open Subtitles | سيد ( سبيرمان ) ، أنا أفحص لو أن هناك دم في أذنه |
Hayır, dışarıda kan var diyorum, hemen polise haber verin! | Open Subtitles | هناك دم في الخارج ! أرسلي الشرطة الآن |
Dışkısında kan var. | Open Subtitles | هناك دم في برازه. |
Dışkısında kan var. | Open Subtitles | هناك دم في برازه. |
Namlunun üzerinde kan var. | Open Subtitles | هناك دم في الفوهة |
Garajda kan var. | Open Subtitles | هناك دم في المرآب. |
İdrarında da kan var. | Open Subtitles | هناك دم في مجرى بوله ـ أيضاً. |
Sizi gördüm. Kürekte kan vardı. Her yer kan içindeydi. | Open Subtitles | لقد استيقظت ورايتكم وكان هناك دم في كل مكان |
Büyük bir şey değil, çok küçük bir parça; ama her yer kan olur. | Open Subtitles | الشفاه العليا، ليس السفلى لكن هناك دم في جميع الأنحاء |