Binbaşı, birliğinizdeki bir adam öldürüldü. Kimin öldürdüğünü öğrenmek istememenizin bir sebebi var mı? | Open Subtitles | أيّها الرائد، لقد قُتل رجل في وحدتك، فهل هناك سبب لماذا لا ترغب في أن نجد الفاعل؟ |
Dinle çocuk sana bir harita çizecek zamanım yok ama annelerin çocuklarına o tür adamlardan uzak durun demelerinin bir sebebi var. | Open Subtitles | اسمعي يا طفلة.. لا أملك وقتا لكي أعظك ولكن هناك سبب لماذا تخبر الأمهات |
Sana bu kadar rahat davranmamızın bir sebebi var. | Open Subtitles | هناك سبب لماذا كنّا متساهلين معك لا أفهم |
Gizliliğin evrensel ve içgüdüsel olarak çok istenmesinin bir nedeni var. | TED | الآن، هناك سبب لماذا الخصوصية مشتهاة جداً على الصعيد العالمي وبالفطرة. |
Sadece 17 yaşındakilerden hoşlanmanın bir nedeni var. | Open Subtitles | سترى نفسك , كما انت حقاً هناك سبب , لماذا فقط تستطيع أن تجذب ذوات الـ 17 فقط |
- Sanırım sonsuza kadar yaşamak istemememizin bir nedeni var. | Open Subtitles | - أعتقد أن هناك سبب لماذا لا نعيش إلى الأبد. |
Bu görevde olmasının bir sebebi var. | Open Subtitles | هناك سبب لماذا هو في هذه المهمة. |
Bana "Şanslı" demelerinin bir sebebi var. | Open Subtitles | الآن هناك سبب لماذا يسمونني محظوظ |
Sen ve o köşedeki değerlinin bu kulüpteki tek üyeler olmanızın bir sebebi var. | Open Subtitles | ان يفعل اي شيء, حسناً انظر, هناك سبب لماذا انت والظريفة التي بالزاوية هناك الأعضاء الوحيدن في ناديك . |
Çünkü geriye bakmamanın bir sebebi var, Carter. | Open Subtitles | لأن هناك سبب لماذا لا تحبّ النظر للوراء، (كارتر) |
Erkeklerin bana "T-Ball." demesinin bir nedeni var. | Open Subtitles | هناك سبب لماذا يلطق علي الرجال "لقب "تي بول |
Fae ve pagan ayinlerinin çoğunlukla grup şenliği olarak yapılmasının bir nedeni var. | Open Subtitles | هناك سبب لماذا الـ (فاي) والطقوس الوثنية يتم تأديتها مع احتفالات جماعية |
Carlos Oregon'un yasal yeşil kart alamamasının bir nedeni var. | Open Subtitles | حسنًا، هناك سبب لماذا (كارلوس أوبريغون) |
Melrose'un eşinizin düştüğünü görmesinin bir nedeni var. | Open Subtitles | هناك سبب لماذا (ميلروز) رَأت سقوط زوجتك |