CIA'in ajanları bu ülkeye yollamasının tek bir nedeni var: | Open Subtitles | هناك سبب واحد فقط كي ترسلني وكالة الاستخبارات الامريكية الى ذلك البلد |
Elimizde kefalet sertifikalarının olmamasının tek nedeni olabilir. | Open Subtitles | هناك سبب واحد لعدم حصولنا على أي سندات |
Eğer ki bu varsayım doğruysa buraya gelmemizin tek bir sebebi var. | Open Subtitles | ،إنّ أنا مُحقٌّ بهذا الشأن إذًا هناك سبب واحد للقدوم إلى هنا |
NID'ye kontrolü vermek istemesi için tek bir neden var. | Open Subtitles | هناك سبب واحد . انه يريد إعطاء ال ( إن آي دي ) التحكم |
Yani Randy Hontz'ın burada olması için tek bir sebep var. | Open Subtitles | إذاً هناك سبب واحد لـ " راندي هوتز " للبقاء هنا |
Böyle bir karinanın yapılmasının tek sebebi olabilir arkadaşım: | Open Subtitles | هناك سبب واحد فقط لبناء شيء مخبأ مثل هذا ، يا صديقي |
Bir polisi hapse yollamaktan korkmalarının tek bir nedeni olabilir. | Open Subtitles | هناك سبب واحد لكي تكون خائفا من إرسال شرطي فاسد إلى الشرطة. |
Elimizde kefalet belgelerinin olmamasının tek bir nedeni var. | Open Subtitles | هناك سبب واحد لعدم حصولنا على أي سندات |
Bu muhafızlık görevini kabul etmemin tek bir nedeni var. | Open Subtitles | هناك سبب واحد يجعلني أرغب في مراقبتهم |
Sizin emrinizle hareket etmemesinin tek bir nedeni var. | Open Subtitles | هناك سبب واحد لعدم تحركه لدميتك |
Posta kutusuna bakmamasının tek nedeni olabilir. | Open Subtitles | هناك سبب واحد لعدم تفحص بريدها |
Bunu yapmasının tek nedeni olabilir. | Open Subtitles | حسناً, هناك سبب واحد لتفعل هذا. |
Bakın, çocukların okula gitmek istemesinin tek bir sebebi var. | Open Subtitles | النظرة، هناك سبب واحد فقط ذلك الأطفالِ أردْ الذِهاب إلى المدرسةِ. |
Ancak hiç bahsetmek istemeyeceğin tek bir neden var. | Open Subtitles | هناك سبب واحد أنكلمتذكرهيوما. |
Senden bir şey saklaması için gerçekten sadece tek bir sebep var. | Open Subtitles | حسناً، هناك سبب واحد فقط لابقائه أمر بعيد عنك |
O gece köleleri ya da kocası olmadan kaçmasının tek sebebi olabilir. | Open Subtitles | حسناً، يمكن أن يكون هناك سبب واحد ...لتتسلل خارجاً في الليل في غياب العبيد أو الزوج... |
Tetikçilerin oraya gitmesinin tek bir nedeni olabilir. | Open Subtitles | هناك سبب واحد يجعل الرجال المسلحين يذهبون هناك. |
Bana anlamını açıklayabileceğin bir kelime, cümle veya kavram yok. Buraya gelip durmamın tek sebebi var. | Open Subtitles | أريدك أن تشرحها لي هناك سبب واحد يجعلني دائم القدوم الي هنا |
Sloane'un bir bilgisayarın varlığını saklamasının bir tek nedeni var. | Open Subtitles | هناك سبب واحد فقط سلون يبقى سري وجود الحاسوب. |