"هناك شئ واحد" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir şey var
        
    • tek şey var
        
    • bir şey varsa
        
    • birşey var
        
    • tek bir şey
        
    • bir şey daha var
        
    • Bir şey bir
        
    Bu tür çekim kuvvetini oluşturabilecek benim bildiğim tek bir şey var. Open Subtitles هناك شئ واحد أعرفه من الممكن أن يولد مثل هذا السحب الجاذبي
    Hatta, sivrisinekler hakkında düşünebildiğim sadece tek iyi bir şey var. TED فى الحقيقة، هناك شئ واحد فقط جيد أستطيع التفكير فيه عندما نتكلم عن البعوض.
    Bu yaz, New York: Suyun düşmesiyle çok ilgili bir şey var, suyun düşmesi için gereken zaman. TED هذا الصيف، في نيويورك: هناك شئ واحد عن تساقط المياة الذي هو غالباً حول الزمن المطلوب لتسقط المياة.
    Ama bir tek şey var, Open Subtitles و لكن هناك شئ واحد يمكن أن ينقذ مصر الآن
    Ve doula olarak çalışırken öğrendiğin tek bir şey varsa o da şudur ki birazcık koşulsuz destek gerçekten çok faydalı olabiliyor. TED لكن إن كان هناك شئ واحد تعلمته من عملى كقابلة، أن القليل من الدعم غير المشروط يمكن أن يساعد كثيراً.
    Evet, birşey var. Uzun zamandır yapmak istiyorum. Open Subtitles نعم ، هناك شئ واحد تمنيت أن أفعله منذ زمن طويل
    Bu düğün için yapmanı istediğim bir şey daha var. Open Subtitles هناك شئ واحد أريدك أن تفعليه في حفل الزفاف
    Bu evde yalnız tek bir şey var bilinçsiz ve yolunu şaşırmış güç. Open Subtitles هناك شئ واحد و شئ واحد فقط فى هذا المنزل قوه طائشة عديمه الإتجاه
    Şimdi, Bayan Hallet'ın arabasıyla neden geri dönmediğini bilmiyor olabilirim fakat bildiğim bir şey var: Open Subtitles الأن . ربما لا أعلم لماذا السيده هيلت لم تسوق سيارتها راجعه ولكن هناك شئ واحد اعرفه
    Ona verebileceğin tek bir şey var, Angel. Open Subtitles هناك شئ واحد يمكنك أن تعطيها إياه إنه الوقت
    - Senin için hatırlayacak bir şey var. - Ne? Open Subtitles هناك شئ واحد نستطيع منه التعرف عليكى ماذا؟
    Eve döndüğünüzde çoğunuzun söyleyebileceği tek bir şey var. Open Subtitles هناك شئ واحد معظمك سيكون قادراً على التكلم عندما ترجعون للمنزل
    Yapamayacağın tek bir şey var, Chris ve bu da senin gibi duruyor. Open Subtitles هناك شئ واحد لا تستطيع القيام به وهو ان تبقى على ما انت عليه
    Ama bildiğim bir şey var, şu anda kimsenin sikinde değiliz. Open Subtitles ولكن هناك شئ واحد اعرفه جيدا ليس هناك من يهتم لامرنا الان
    Yapabileceğimiz tek şey var. Görevi iptal etmek. Open Subtitles هناك شئ واحد فقط يمكننا فعله الغاء المهمه
    Ben de öyle diyorum. Cehennem ağzında yaşarken öğrendiğim bir tek şey var: Open Subtitles أنا أقول هذا ,هناك شئ واحد تعلمته من شهر الجحيم
    Gerçekten nefret ettiğim bir şey varsa, o da olmazsa olmaz bir kadındır. Open Subtitles إذا كان هناك شئ واحد أكرهه فهى المرأة التى لا غنى عنها
    Fakat, demek istediğim, eğer ilişkimizin bana öğrettiği tek bir şey varsa, o da aramızda çok fazla elektriğin olmadığıdır. Open Subtitles . لكن ، أنا أعنى ، أن هناك شئ واحد الذى علاقتنا علمته لنا ، هو ذلك . نحن ليس لدينا هذا التوافق مع بعضنا
    Tek birşey var. Sana söylemenin adil olacağını düşünüyorum. Open Subtitles هناك شئ واحد رأيت أن من العدل أن أخبرك
    Ama yapmam gereken son bir şey daha var. Open Subtitles لكن هناك شئ واحد اخير يجب علي فعله
    Bir şey bir türlü mantıklı gelmiyor. Open Subtitles فقط هناك شئ واحد لم يكن مفهوما لدى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more