"هناك شائعات" - Translation from Arabic to Turkish

    • söylentiler var
        
    • dedikodular var
        
    • Söylentilere göre
        
    • söylentiler vardı
        
    • söylentileri var
        
    • yayılmıştır
        
    • dedikodular vardı
        
    Takımda yerel bir oyuncu olduğuna dair bir söylentiler var. Open Subtitles هناك شائعات تقول أن هناك لاعب هندي في الفريق كذلك
    Jason ve kraliçe ariadne alt kasabaya kaçmış söylentiler var. Open Subtitles هناك شائعات بأن جيسون والملكة أريادن هربوا إلى المدينة أقل.
    Kundakçıların çete bağlantısı olduğuna dair söylentiler var. Open Subtitles هناك شائعات بأن الحرائق المفتعلة قد يكون عصابة ذات الصلة.
    Evet, sizin de kocanızın fahişelerini bildiğinize dair dedikodular var. Open Subtitles نعم وكانت هناك شائعات تدور أيضاً حول عاهرات زوجك
    Söylentilere göre dörtlünün yalnızca kendileri için yaptığı ve acil durumlarda kullandıkları tek yönlü gizli bir giriş varmış. Open Subtitles كانت هناك شائعات عن مداخل سرّية احتفظ بها الأربعة لأنفسهم فقط تذكرة بإتجاه واحد فى حالات الطوارئ
    Asla geri dönmeyeceğimize ve köle olarak satılacağımıza dair söylentiler vardı. Open Subtitles -كانت هناك شائعات , بأننا لن نعود أبداً وأننا سنباع كعبيد.
    Şimdi bile doğumunun söylentileri var. Eğer bu Aella'ya ulaşırsa... Open Subtitles هناك شائعات حول مولده ,اذا استطاعوا الوصول لأيللا
    Benimle ilgili söylentiler var emekli oluyor diye Güven bambaşka birşeydir aslında Open Subtitles هناك شائعات في الصحف عن تقاعدي والأمانة أصدرت بيان نفي
    Lord Doisneau'nun elindeki kömürleri istediğine dair söylentiler var. Open Subtitles هناك شائعات انه يريد الفحم تحت أرض اللورد دوانو
    Benim söylediklerimi yapmadığına dair bazı söylentiler var. Open Subtitles هناك شائعات تدور أن كنت قد ذهبت المنشق علي.
    Heykelin saf altından yapıldığına dair söylentiler var. Open Subtitles هناك شائعات أن هذا التمثال مصنوع من الذهب الخالص.
    Davanın düşeceğine dair söylentiler var. Open Subtitles هناك شائعات كثيرة عن بطلان الدعوى من مصادر...
    Amerika'nın barış görüşmeleri için masaya oturacağına dair söylentiler var. Open Subtitles هناك شائعات بأن "أمريكا" ستتفاوض إلى السلام
    İyi olmadığına dair söylentiler var. Open Subtitles هناك شائعات بانه ليس على ما يرام
    Ülke çapında yalnız seyahat eden İki kadın hakkında dedikodular var. Open Subtitles هناك شائعات في جميع أنحاء الريف أنّ هناك امرأتين أجنبيتين تسافران بمفردهما
    Binlerce seçim kağıdının çalındığına dair dedikodular var. Open Subtitles هناك شائعات بأن هناك مئات الآلاف من أوراق الأقتراع المسروقة
    Bay Reycraft'ın bir çalışanıyla uygunsuz bir ilişki yaşadığına dair dedikodular var. Open Subtitles كانت هناك شائعات بأن السيد رايكرافت على علاقة غير لائقة مع احدى الموظفات.
    Söylentilere göre sonunda bir Cumhuriyetçi gibi davranmaya başlamışsın. Open Subtitles هناك شائعات أنكِ بدأتِ تصرفين كجمهورية
    Söylentilere göre destekçileri yarım milyar doları Şah'ı tekrar iktidara getirmek için kullanılmak üzere Avrupa'daki çeşitli hesaplara aktardı. Open Subtitles كانت هناك شائعات أن معاونيه حولوا نصف بليون دولار من "إيران" إلى حسابات بنوك مُختَلفه في أوروبا
    Tanya'nın onu sevmediğine dair söylentiler vardı ama Miron bununla ilgili hiç birşey söylemedi. Open Subtitles كانت هناك شائعات بأن تانيا لم تحبه لكن ميرون لم يقل شيئا عن ذلك
    Büyü söylentileri var. Open Subtitles هناك شائعات عن سحر
    Döndüğün için bir sürü söylenti yayılmıştır. Open Subtitles لا بد أن هناك شائعات كثيرة بشأن سبب عودتك
    Bir şeylerin yok edildiğine dair dedikodular vardı. Open Subtitles كانت هناك شائعات هناك شيء تم دفنه و إخفاءه ماذا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more