"هناك شيء مفقود" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir şeyin eksik
        
    • Bir şeyler eksik
        
    • Kayıp bir şey var
        
    • Kaybolan bir şey var
        
    • şey eksik
        
    • bir şeyler eksikti
        
    • eksik olan bir şey var
        
    Jason bu ailede hep bir şeyin eksik olduğunu söylerdi. Open Subtitles كان "جايسون" يقول دائما ان هناك شيء مفقود من هذه العائلة
    Sanırım hep bir şeyin eksik olduğunu hissediyordum. Open Subtitles أعتقد أنني شعرت دائما ان هناك شيء مفقود
    Karnavalın yapılması beni mutlu eder diyordum ama hâlâ içimde Bir şeyler eksik gibi. Open Subtitles سيجعلني سعيدا. و لكن يوجد هناك شيء مفقود.
    Tamam ama sanki Bir şeyler eksik gibi. Bazı şeyleri değiştirmek istiyorum. Open Subtitles هذا جيد، لكني أحس بأن هناك شيء مفقود
    Gidip başka Kayıp bir şey var mı bakayım. Open Subtitles سأذهب لأرى اذا كان هناك شيء مفقود.
    Evinizden Kaybolan bir şey var mı? Open Subtitles هل هناك شيء مفقود من منزلك؟
    -Tuhaf değil mi? Yine dördümüz birlikteyiz, ama tabii ki bir şey eksik. Open Subtitles ها نحن مجددًا، أربعتنا معًا ولكن، بالتأكيد هناك شيء مفقود
    İkimiz de ilişkimizin mükemmel olduğundan emindik, ama bir şeyler eksikti. Open Subtitles كنا واثقين أن علاقتنا كانت مثالية و لكن كان هناك شيء مفقود
    Biliyor musun, bu köyde eksik olan bir şey var. Open Subtitles أتعرف، هناك شيء مفقود من هذه البلدة
    Sanırım hep bir şeyin eksik olduğunu hissediyordum. Open Subtitles أعتقد أنني شعرت دائما ان هناك شيء مفقود
    Çok güzel görünüyorsun, ama Bir şeyler eksik. Open Subtitles تبدين جميلة .. لكن هناك شيء مفقود
    Seks buluşmasına ihtiyacın vardı yani Bir şeyler eksik. Open Subtitles -حسناً , انت دعوتني لممارسة الجنس هناك شيء مفقود
    Bir şeyler eksik. Open Subtitles هناك شيء مفقود.
    Kaybolan bir şey var mı? Open Subtitles هل هناك شيء مفقود ؟
    Hayatında bir şey eksik gibi. Bilemiyorum gerçek aşk belki de. Open Subtitles هناك شيء مفقود في حياته لا أعرف، الحب الحقيقي ربما
    Burayı çok seviyorum ama hep bir şeyler eksikti. Open Subtitles أحل المكان هنا، لكن لطالما كان هناك شيء مفقود.
    Hiç görülmemiş yada görmek istediğimiz. Fakat burada eksik olan bir şey var. Open Subtitles لكن هناك شيء مفقود

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more