Perşembe günleri marketin çevresinde özel bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك شيء مميز يحصل في فسحة السوبر ماركت أيام الخميس؟ |
Fikir teknolojisini, nesnelerin teknolojisinden farklı yapan özel bir şey var. | TED | و هناك شيء مميز عن تكنولوجيا الفكرة ، الذي يجعلها تختلف عن تكنولوجيا الأشياء ، |
Bakışlarında gerçekten özel bir şey var. | Open Subtitles | حقاً هناك شيء مميز جداً في نظرتك |
Hayvanlar dünyasının fiziksel bağlantılı olduğunu ve insana özgü çok çok özel bir şeyler olduğunu düşünen bir sürü insan var | TED | هناك الكثيرون الذين يعتقدون ان عالم الحيوان مكان صعب دخوله وأن هناك شيء مميز جدا جدا بخصوص الإنسان. |
- Onda özel birşey var. - Ne? | Open Subtitles | هناك شيء مميز بها |
Orada bir yerde gerçekten bana özel bir şey olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف وواثق أن هناك شيء مميز جداً سيحدث لي |
- Mekanla ilgili özel bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك شيء مميز بخصوص هذا المكان |
Yarın buraya ekmek istediğim oldukça özel bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء مميز أود أن أزرعه هنا في الغد. |
Bu noktayla ilgili çok özel bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء مميز في هذه البقعة |
Kriptoküple ilgili özel bir şeyler olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | كُنت أعرف بأن هناك شيء مميز بالمكعب الكريبتوني ذاك |
Gerçekten aramızda özel bir şeyler olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه كان هناك شيء مميز بيننا |
Eğer bu fille alakalı özel bir şeyler olsaydı o mutasyon transferini ona atfedebilirdim ama bu... | Open Subtitles | إن كان هناك شيء مميز بالفيل فيمكنني الجزم بأن التحول انتقل لذلك... ولكنالأمر... |
Obaaa! Bunda özel birşey var. | Open Subtitles | الآن هناك شيء مميز |
Orada bir yerde gerçekten bana özel bir şey olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | كل ما أعرفه ن هناك شيء مميز جداً سيحدث لي |
Ama orada bir yerde gerçekten bana özel bir şey olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لكنني واثقة أن هناك شيء مميز جداً ينتظرني |