İyi yemek var, harika elmalı turtalar, büyük bir ağaç. | Open Subtitles | هناك طعام جيد هناك فطائر التفاح المدهشة, شجرة كبيرة |
Orada oturuyorsun ve merak ediyorsun, "Yüzümde yemek var mı? | Open Subtitles | تجلسين هناك وتقولين هل هناك طعام على وجهي ؟ |
Hayır, neredeyse 20 kişiye yetecek kadar yemek var burda. | Open Subtitles | كلاّ، هناك طعام يكفي ما يقارب العشرون شخص؟ |
İçeride bir orduyu doyuracak kadar yiyecek var. | Open Subtitles | إنها لا تمزح يوجد هناك طعام كثير كافي لإطعام جيش |
Umarım evde yemek vardır. | Open Subtitles | آمل أن يكون هناك طعام في البيت. لقد مرّ وقت طويل على تناولنا الطعام سوية. |
Orada yiyecek ve su olabilir, değil mi? | Open Subtitles | يمكن أن يكون هناك طعام وماء، صحيح؟ |
Yukarı katta odalarınızda sizi bekleyen yiyecekler var. | Open Subtitles | هناك طعام ينتظركم في حجراتكم بأعلى |
Bak, geciktim zaten. Fırında ikinize yetecek kadar yemek var. | Open Subtitles | أنظر، لقد تأخرت بالفعل هناك طعام لكم أنتم الاثنان في الموقد |
Açlıktan ölüyor olmalısınız. Burada herkese yetecek kadar yemek var. | Open Subtitles | لابد أنكم تتظورون جوعاً هناك طعام يكفي للجميع |
Buzdolabında yemek var, ama ayaklarınızı sehpaya koymayın tamam mı? | Open Subtitles | هناك طعام في الثلاجة، فقط لا تضعوا أقدامكم على طاولة القهوة، |
Hala yemek var, ama yemek istemiyorum. | Open Subtitles | هناك طعام متبقي ولا اريد الاكل |
- Ben de. Bu arabanın anahtarı. Buzdolabında yemek var. | Open Subtitles | -هاهي مفاتيح السيّارة، هناك طعام في الثلاجة وقد تركتُ المال على طاولة المطبخ.. |
Burada yaklaşık 100 bin dolarlık yemek var ama tek yemek yiyen benim. | Open Subtitles | هناك طعام بمئة ألف هنا و لا أحد يأكله |
Bu yolun sonunda bolca yemek var. | Open Subtitles | هناك طعام في الطرف الآخر من هذا الخط. |
- İyiyim. - yiyecek var. Aç mısın? | Open Subtitles | نعم - هناك طعام فى الثلاجة , هل أنت جائع ؟ |
- İyiyim. - yiyecek var. | Open Subtitles | نعم - هناك طعام في الثلاجة , هل أنت جائع ؟ |
Burada yiyecek var, şeker, kağıt, | Open Subtitles | هناك .. طعام هنا حلوى .. ورق للكتابة |
Umarım sana yetecek kadar yemek vardır David. | Open Subtitles | آمل أن هناك طعام يكفي لك ..أنا قليلة الأكل |
Umarım sizin dünyanızda yemek vardır, gerçekten felaket acıktım. | Open Subtitles | ، يا ليت لو أن هناك طعام لأنني أتضور جوعاً |
Orada ... yiyecek... et var. | Open Subtitles | هناك 00 هناك طعام لحم0 |
- Ben uzak durmalıyım. - Üst katta yiyecekler var. | Open Subtitles | انا يجب ان أمتنع - هناك طعام بالأعلى - |
Bilmiyorum ama bir sürü yiyecek ve orkestra olacak. | Open Subtitles | ــ لا أدري، لكن سيكون هناك طعام كثير وفرقة |
Şurada yemek ve su var. | Open Subtitles | بالأسفل هناك طعام وماء. |
Batı Hint Çin yemekleri vardır. Orada Jamaika çin yemekleri vardır. Orta Doğu Çin yemekleri, bulunmaktadır. Mauritius Çin yemekleri var. | TED | هناك طعام صيني من الهند الغربية ، هناك طعام صيني من جامايكا ، هناك طعام صيني من الشرق الأوسط ، هناك طعام صيني من موريشيوس. |