- Tüm gün orada olacağım arabayı sen al, kendine bir iş bul. | Open Subtitles | .. سأكون هناك طوال اليوم لذا خذ سيارتى , و إبحث عن وظيفة لنرحل |
Tüm gün orada kalmak istemedim. | Open Subtitles | لم أرغب فى البقاء هناك طوال اليوم |
Tüm gün orada kalmıştın ve bana Arrow'un kahramanlıklarını anlatmıştın. | Open Subtitles | لقد ظللت هناك طوال اليوم تخبرني كل شيء عن افعال "أروو" البطولية. |
bütün gün orada olması gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | إنها تقول أن عليها البقاء هناك طوال اليوم |
Onu ağaca bağlayıp yüzüne bal dökelim ve onu bütün gün orada bırakalım. | Open Subtitles | أربطه في شجرة و أسكب بعض العسل على وجهه و أتركه هناك طوال اليوم |
Bütün gün oradaydı. Ya deli ya hasta ya da sarhoş! | Open Subtitles | لقد كان هناك طوال اليوم إما مجنوناً أو مريضاً أو في حالة سكر |
Tüm gün orada olacaktı. | Open Subtitles | كان هناك طوال اليوم. |
Tüm gün orada oturduk. | Open Subtitles | جلسنا هناك طوال اليوم |
bütün gün orada kalmak istemezsin, hadi kalk. | Open Subtitles | لذا اذهب الآن حتّى لا تضطر للبقاء هناك طوال اليوم تتنظر دورك |
bütün gün orada oturup, arkadaşının onu ziyaret etmesini bekliyor. | Open Subtitles | تجلس هناك طوال اليوم في إنتظار صديقها ليأتي لزيارتها |
Eee, bütün gün orada mı duracaksınız yoksa beni kimin öldürdüğünü bulmak için bana yardım mı edeceksiniz? | Open Subtitles | حسناً, هل ستقف هناك طوال اليوم, أم ستساعدني في العثور على من قتلني؟ |
Uyumluluk memuru bütün gün orada oturur ve aslında sizin marj sınırlarını ihlal etmediğinizden ayrıca yasalara "uygun" davrandığınızdan emin oluyormuş gibi yapar. | Open Subtitles | كوسيط عادي؟ مسؤول مراقبة الإلتزام باللوائح. مسؤول مراقبة الإلتزام باللوائح يجلس هناك طوال اليوم; |
Bölüm'de. bütün gün orada kalabilir. | Open Subtitles | من المحتمل أن تبقى هناك طوال اليوم. |
bütün gün orada mı oturacaksınız, Lordum? | Open Subtitles | أستجلس هناك طوال اليوم, مولاى؟ |
Bütün gün oradaydı. | Open Subtitles | لقد كان هناك طوال اليوم. |