"هناك غرفة" - Translation from Arabic to Turkish

    • odası var
        
    • yer var
        
    • bir oda
        
    • yer yok
        
    • oda vardır
        
    • odamız var
        
    • dairesi var
        
    • odam var
        
    • için yer
        
    • odanız var
        
    • oda var
        
    Hiç hizmetçimiz olmadı ama evde bir hizmetçi odası var. Open Subtitles لم يكن لدينا خادم، ولكن هناك غرفة خادمة إذا كنت في حاجة واحدة.
    Hamile kadınlar için, internette bir sohbet odası var. Open Subtitles هناك غرفة دردشة على الإنترنتِ للنِساءِ الحبلى
    Neyse ki o göğsünde bir harf için daha yer var. Open Subtitles هو شيء جيد هناك غرفة على تلك صدر لك للرسالة الأخرى
    Derneğimizde, sanat ve dostluk için üreten-yaratan tüm insanlara yer var. Open Subtitles وتكوين . صداقات جديدة فى نادينا، هناك غرفة ، لكل المبدعون . للفن ولكل الأصدقاء الجيدون
    Yukarıda bir oda var. Ahım şahım değil ama sanırım veresiye alınabilir. Open Subtitles هناك غرفة فى الأعلى، ليست جيدة ولكن أعتقد بأنها كافية لهذا الدين.
    Herkes Balanosvky için dünyada yeteri kadar bir yer yok. Open Subtitles ليس هناك غرفة كافية في العالم تتسع للجميع يا.. بيلنوفسكي
    Büyükannem hep derdi ki eğer evliliğini kurtarmak istiyorsan bunu yapabileceğin tek oda vardır. Open Subtitles جدتي دائماً قالت ذلك إذا اردتي الحفاظ على زواجَكَ هناك غرفة واحدة فقط لممارسة الجنس داخلها
    Maalesef Adelet Bakanlığı'nın misafirhanesinde bir odamız var. Open Subtitles لسوء الحظ، هناك غرفة واحدة فقط هي المتوفرة في مسكن وزارة العدل.
    Biliyormusun burada bir soruşturma odası var, ikinci katta... Open Subtitles أم أنك لا تريدها فقط أن تربح؟ أتعرفين أن هناك غرفة اجتماعات في الطابق الثاني
    İçeride bir telsiz odası var, kullanılabilir. Open Subtitles هناك غرفة للراديو في الجهة الاخرى تستطيع ان تختصر عليه الامور
    Bak, kalmak istersen ayrı bir yatak odası var. Open Subtitles هناك غرفة نوم إضافية هنا إذا كنت تريد المكوث
    Yukarıda fazladan bir de oyun odası var, sıkboğaz etmek gibi olmasın ama. Open Subtitles هناك غرفة العاب بالأعلى ولا أقصد استعجالكما
    Evde bir hizmetçi odası var. Open Subtitles هناك غرفة الخادمة التي كنت أقوم باستعمالها من أجل أغراض التخزين
    Freddie'nin göğsünde bir librettonun tamamı sığacak kadar yer var. Open Subtitles هناك غرفة لكافة النصوص الأوبرالية في صدر فريدي
    Freddie'nin göğsünde bir librettonun tamamı sığacak kadar yer var. Open Subtitles هناك غرفة لكافة النصوص الأوبرالية في صدر فريدي
    Özür dilerim, bu araçta benim için de bir yer var mı? Open Subtitles أعذرْني، هَلْ هناك غرفة لي على هذه الشاحنةِ؟
    Uygun bir oda var mı, yoksa bunları çalıların arkasında mı deneyeyim? Open Subtitles هل هناك غرفة قياس, أو يجب فقط أن أجرب هذه خلف الشجرة
    Zemin katta yatacağin yerde bir oda ve lavabo var. Open Subtitles هناك غرفة وحمّام في الطابق الأرضي حيث يمكنك أن تنام
    Yeni dünyada öyle piçlere yer yok. Open Subtitles ليس هناك غرفة في العالم الجديدِ لوغد مثل ذلك.
    İçerde cesetlerle dolu bir oda vardır mutlaka! Open Subtitles على الارجح ان هناك غرفة في الخلف مليئة بالجثث
    Hentbol kortumuz, saunamız ve en arkada özel bir odamız var. Open Subtitles يوجد لدينا ساحة لعب لكرة اليد وسونا... وفى الخلف هناك غرفة خاصة...
    Bulundukları yerden 27 metre ileride bir makine dairesi var. Open Subtitles الآن, هناك غرفة الميكانيكية على بعد 30ياردة من موقعهما الحالي.
    O kadar yetenekliyim ki, herkese yetecek kadar odam var. Open Subtitles عندي الكثير من المهارات هناك غرفة للجميع
    Onun için yer yoktu. Zaten 4 öğrencim var. Open Subtitles لم يكن هناك غرفة له, لقد جلبت اربعة طلاب.
    Peki o odaya bitişik ya da ona yakın bir odanız var mı? Open Subtitles هل هناك غرفة... ... ملاصقة لها او قريبة منها؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more