"هناك فرصة جيدة" - Translation from Arabic to Turkish

    • ihtimali yüksek
        
    • ihtimali var
        
    • olma ihtimali
        
    Gezegen dışına götürülmüş olma ihtimali yüksek ben de tuşlanan son elli geçit adresini topladım. Open Subtitles هناك فرصة جيدة لنقله خارج العالم لذا جمعت آخر خمسين أو باقي عناوين البوابة التي تم استخدامها
    Kurbanın Ukraynalı olma ihtimali yüksek. -Doğu Avrupa. Open Subtitles هناك فرصة جيدة لدينا مركز فيينا الدولي هو من أوكرانيا
    Eğer cesetleri aynı yere bırakıyorsa, yakınlarda oturuyor olma ihtimali yüksek. Open Subtitles اذا كان يترك الجثث في نفس المقاطعة هناك فرصة جيدة أن يكون موقعه قريبا
    Dün geceki kurbanın yalnız geçmemiş olma ihtimali var. Open Subtitles هناك فرصة جيدة بأن يكون ضحية الليلة الماضية لم يعبر وحيداً، ربما يفتقده أحدهم
    Anlamı oğlumun, kocamın elinde olma ihtimali var. Open Subtitles هذا يعني بأن هناك فرصة جيدة بأن زوجي لديه إبني
    Hâlâ şehirdeyse, takipte olduğumuz bir silah tacirinde olma ihtimali yüksek. Open Subtitles ان كان السلاح لا يزال في المدينة هناك فرصة جيدة ان نذهب الى تاجر اسلحة كنا نراقبه
    Wanda, sende Frengi olma ihtimali yüksek. Open Subtitles واندا000 هناك فرصة جيدة بأنّ عِنْدَكَ مرض الزهري
    Ciddi bir reddedilme yüzünden patlamış olma ihtimali yüksek. Open Subtitles هناك فرصة جيدة جدا انه كان يقوم بذلك كنوع من الرفض الحقيقي
    Yani katilin, kaçmadan önce Freeman'ı orada tutmuş olma ihtimali yüksek. Open Subtitles لدينا مجموعة، حتى لا يكون هناك فرصة جيدة هذا هو المكان القاتل عقد فريمان قبل ان يصل بعيدا.
    Bunun geçici tanışıklık olma ihtimali yüksek diyebilirim. Open Subtitles كنت سأقول ان هناك فرصة جيدة كان ... التعارف عارضة
    Ve onu açabilecek tek kişi Lewis ise onu hiç alamama ihtimali yüksek. Open Subtitles واذا كان (لويس) هو الوحيد الذي كانت لديه القدرة للوصول له هناك فرصة جيدة انها لن تقدر ابدا للوصول له
    Haklı olma ihtimali yüksek. Open Subtitles هناك فرصة جيدة انه على حق
    Bu adamlar vekil olduklarından kurbanların şüpheliye asla istediğini verememe ihtimali var. Open Subtitles لأن هؤلاء الرجال بدلاء هناك فرصة جيدة بأن يكون ضحاياه لن يكونوا قادرين على إعطاء الجاني ما يريد في نهاية المطاف
    Ama onun buraya gelme ihtimali var. Open Subtitles لكن هناك فرصة جيدة أنه سيأتي إلى هنا
    Geçen yıl yakaladığımız köstebeğin, yakalanmadan önce bu bilgiyi vermiş olma ihtimali var. Open Subtitles - هناك فرصة جيدة الخلد نحن القبض اخر مرة أعطى مدة تصل هذه المعلومات قبل وصلنا إليه.
    Bir gün kendi kızımızın Kayla'nın şu an başından geçen şeyi yaşama ihtimali var. Open Subtitles هايلي، يستمع لي! هناك فرصة جيدة جدا أن يوم واحد ابنة لدينا وسوف يكون التعامل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more