"هناك قائمة" - Translation from Arabic to Turkish

    • listesi var
        
    • bir liste var
        
    • listesi vardı
        
    • - Liste
        
    • listesi vardır
        
    • liste yok
        
    İnsanları öldürülmesiyle yada kaçırılması ile ilgili uzun bir listesi var. Open Subtitles هناك قائمة طويلة من الناس الذين قتلوا أو اختفوا على يده
    Hunter... odamda ayrıntılı bir talimat listesi var. Open Subtitles ِ هنتر هناك قائمة مفصلة بالمطلوب فى مكتبى
    Çok üzgünüm, Bay DeMora, ama çok uzun bir bekleyen listesi var. Open Subtitles انا اسف يا سيد ديمورا... لكن هناك قائمة انتظار لمدة طويلة جدا
    Kolun kadar bir liste var. Ama hırsızlık o listede yok. Open Subtitles هناك قائمة بطول ذراعك لكن السرقة ليست أحداها
    Bir bekleme listesi vardı,beni buraya getirmek için bir çok kişiyi atlamak zorunda kaldı. Open Subtitles كما واقع الأمر كان. كان هناك قائمة انتظار، وكان عليه أن يسحب الكثير من السلاسل ليضعني هنا.
    - Liste masamın alt çekmecesinde... Open Subtitles هناك قائمة في الدرج السفلي من منهم في أول الشهر
    - 1,5 km'lik bekleme listesi vardır. - Senin için yok. Open Subtitles هناك قائمة طويلة جدا تنتظر ليس لكى
    Şimdi dinle.eğer herşeyi bilmek istiyorsan,Onların parti için ihtiyac duyduklarını söyledikleri şeylerin bir listesi var. Open Subtitles الآن ، اسمعي ، مادمتي تعرفين كل شيء هناك قائمة بالأشياء التي يحتاجونها للحفل
    Anladığım kadarıyla yeni bir potensiyel kurban listesi var. Open Subtitles لذا الآن هناك قائمة جديدة من الضحايا المحتملون
    Uykusuzluk ve iştahsızlık da buna dahil. Orada bir listesi var. Open Subtitles تشتمل علي قلة النوم والشهية هناك قائمة بذلك
    Üzgünüm. Burası için de bekleyenler listesi var mı? Open Subtitles انا اسفة ، هل هناك قائمة انتظار لهذا المكان ايضا ؟
    Burada onun semptomlarına sebep olabilecek ilaçların listesi var. Open Subtitles هناك قائمة مليئة بالأدوية المخدرة ربما تسببت في الاعراض
    Dosyasında eşyalarının ayrıntılı bir listesi var. Open Subtitles هناك قائمة مُفصّلة بالأشياء الخاصة بها فى قسمها
    Bekleme listesi var, biliyorum adil değil çünkü bazı insanlar ikinciye alıyorlar. Open Subtitles هناك قائمة إنتظار الآن وهذا غير عادل لأنك كما تعلمين, بعض الناس سيعيدون قرائته
    Bunun için Ulusal Nakil Bekleme listesi var. Open Subtitles من أجل زراعة الأعضاء، هناك قائمة انتظار وطنية.
    Çoğu benim için hâlâ bir bilmeceden ibaret ama anladığım tek bir liste var. Open Subtitles مُعظم هذا مازال غامضًا بالنسبة لي لكن هناك قائمة واحدة أفهمها
    Bunun için çok uzun bir liste var. Open Subtitles هناك قائمة كبيرة من غريبي الأطوار تلائم تلك المواصفات
    Gerçek bir acil durumda bu uçakta yer alacak 191 kişinin isminin yer aldığı bir liste var. Open Subtitles هناك قائمة ب 191 شخصا هم من سيكونون على هذه الطائرة في حالة الطواريء الحقيقية
    Evet, irtibatların ve başımız belaya girerse ulaşabileceğimiz Beşinci Kol üyelerinin listesi vardı. Open Subtitles نعم، كان هناك قائمة اتصالات لأفراد الرتل الخامس لنتصل بهم إن وقعنا في ورطة
    Bunu istiyordum ama bekleme listesi vardı. Open Subtitles أريد أن أقتنيه , لكن هناك قائمة انتظار
    - Liste uzun. Open Subtitles هناك قائمة طويله
    Bir bekleme listesi vardır... Open Subtitles .... هناك قائمة إنتظار
    - Bir liste yok anne. Open Subtitles -أمي ليس هناك قائمة ضيوف لا أعرف حتى من سيأتي إلى هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more