"هناك لن" - Translation from Arabic to Turkish

    • oraya
        
    Fakat kızı oraya sürüklemem sefil durumda olduğu gerçeğini değiştirmeyecek. Open Subtitles لكن سحب الفتاة إلى هناك لن يغير الحقيقة بأنها يائسة
    Ama oraya girdiniz mi bir daha çıkamazsanız "keşke burada olmasaydı" dersiniz. Open Subtitles إن دخلت هناك لن تستطيع الخروج , سوف تتمنى بأنه لم يكن هناك من الأصل
    oraya gitmek zordur. Gece vakti oraya gidemezsin. Open Subtitles من الصعب الوصول إلى هناك لن تصل حتى يحل الظلام
    oraya ulaştığımızda, meydana çıkmış olacağız. Onların saklanma avantajı var. Open Subtitles و فور وصولنا إلى هناك لن يكون الأمر و كأننا نصطاد البط
    Onu oraya yatırmak için ödeme yaparsam bu evi elimde tutamam ve bu ev sahip olduğumuz tek şey. Open Subtitles اذا دفعت لأبقائه هناك. لن أحافظ على البيت والبيت هو الشئ الوحيد الذي نملكه كاملا.
    Eğer bu yoldan devam ederlerse bir oraya varsalar, sonradan sorun olmaz. Open Subtitles إذا جلسوا في هذا الطريق عندما نكون هناك .. لن نجد أيه مشاكل
    Gerçekten oraya gitmemize gerek yok.Farkı anlamayacaklardır. Open Subtitles في الواقع, لا يجب أن نذهب إلى هناك لن يعرفوا الفرق أبداً
    oraya gittiğimiz zaman, sizinle birlikte kalamayacağım. Open Subtitles عندما نصل إلى هناك , لن أتمكن من البقاء معكِ
    Bir Alfa oraya girince dışarı asla çıkamaz. Open Subtitles وعند دخول الالفا هناك لن يكون بمقدوره الخروج ابدا
    Bir elektrik şirketi arabası hiç şüphe çekmeden oraya parkedebilir. Open Subtitles عربة شركة الكهرباء متوقّفة هناك لن تجلب أي شك.
    Tam iş çıkış saati. oraya çabuk gidemeyeceğiz. Open Subtitles إنها ساعة الذروة الآن بالوقت الذي سنصل فيه هناك, لن تكون كذلك
    Ama oraya gittiğimizde onu bulamazsak arama ekibi kurmayacağız. Open Subtitles ولكن إذا وصلنا لهذا الموقع، وهو ليس موجودأ هناك لن نرسل فرقة للبحث عنه
    oraya geri dönmeyeceğim. Dönmeyeceğim. Open Subtitles أنا لن أعود ، إلى هناك لن أعود
    Eğer oraya gidersen, asla geri dönemeyeceksin! Open Subtitles أذا ذهبتى إلى هناك لن تعودى ثانيتاً
    Jack, aptal olma. oraya girsen bile ben olmadan onları asla bulamazsın. Open Subtitles "جاك" ، لا تكن غبياً حتى اذا دخلت الى هناك لن تجدهم بدونى
    Hayır, hayır, olmaz, oraya taşınırsan seni bir daha göremem. Open Subtitles لا، لا إذا إنتقلت هناك . لن أراك أبداً
    Başlarında Tobias Campbell diye bir adam var. oraya geri dönemem. Open Subtitles لا أستطيع الذهاب إلى هناك , لن أعود
    oraya gidersen, merhametin olmadığı bir yere adım atmış olursun. Open Subtitles إذا ذهبت إلى هناك لن تأخذهم بك رحمة
    "Şirket", Sara'nın oraya gittiğini öğrenirse sebebini merak etmeleri fazla sürmeyecek. Open Subtitles "لو اكتشفت "الشركة ان (سارا) كانت هناك لن يأخذهم الأمر كثير ليتسائلوا عن السبب
    Ve oraya doğru giderken, yoldaki Open Subtitles و في طريقكم إلى هناك لن ترغبوا بتفويت ماركتنا الجديدة من تلفيزيون (جنرال إلكتريك) ذو العرض المجسّم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more