Oraya tek başına girip canlı çıkacağını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد حقاً أنك ستذهب هناك لوحدك وتخرج حياً ؟ |
Oraya tek başına gidemezsin, ya sen de alana yakalanırsan? | Open Subtitles | أنت لا تَستطيعُ الخُرُوج هناك لوحدك. الذي إذا تَمْسكُ في الحقلِ؟ |
Orada yalnız kalacağın fikrine tahammül edemiyorum. Hadi. | Open Subtitles | لا أتحمل التفكير فيك و أنت هناك لوحدك |
Monk,ben sadece sana göz kulak oluyorum. oraya yalnız gidemezsin | Open Subtitles | (مونك)، أنا أعتني بك فحسب، لن تدخل إلى هناك لوحدك. |
Dün orada tek başına olsaydın o adam ya çolak kalırdı ya da daha kötüsü olurdu. | Open Subtitles | لو كنتِ هناك لوحدك يوم امس لكان ذلك الرجل بيد واحدة او أسوء |
Bir saniye! Bekle biraz. Oraya kendi başına gidemezsin. | Open Subtitles | تمهل إذن، أنت لا تستطيع العودة هناك لوحدك |
yalnız başına şehre inmek cesaret işidir. | Open Subtitles | يحتاج الكثير من الذكاء الذهاب هناك لوحدك. |
Yukarıya tek başına çıkmana izin vermem. | Open Subtitles | -لن أدعك تصعدي هناك لوحدك |
Haklısın, ve ben, senin Oraya tek başına gitmene izin vereceğim. | Open Subtitles | صحيح, وانا ساتركك تدخل هناك لوحدك |
Oraya tek başına gidemezsin. | Open Subtitles | لا تستطيع الذهاب هناك لوحدك |
Orada yalnız mıydın yoksa yoldaşlarınla birlikte miydin? | Open Subtitles | نحن لسنا مختلفين - ما يهمني هو هل كنت هناك لوحدك - |
- Orada yalnız olmak zorunda değilsin? | Open Subtitles | -لست مضطر ان تذهب الى هناك لوحدك |
Tamam. Ama oraya yalnız girmeyeceksin. | Open Subtitles | حسناً، لكنّك لن تعود إلى هناك لوحدك |
Hayır, Emily, oraya yalnız gitmene izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا، ايميلي لن ندعك تذهبين هناك لوحدك |
O halde orada tek başına ne halt ediyordun, sersem herif? | Open Subtitles | مالذي كنت تفعله هناك لوحدك يا "أحمق"؟ |
Oraya kendi başına geri dönmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدك أن تعود الى هناك لوحدك |
Buraya yalnız başına mı geldin? Korkmuyor musun? | Open Subtitles | جئتِ إلى هناك لوحدك ألستِ خائفة؟ |
Yukarıya tek başına çıkmana izin vermem. | Open Subtitles | -لن أدعك تصعدي هناك لوحدك |