"هناك مشاكل" - Translation from Arabic to Turkish

    • sorun var
        
    • bir sorun
        
    • sorunlar var
        
    • problem var
        
    • sorunları vardı
        
    • sorun yok
        
    • sorunlar vardı
        
    • sorunu yaşanıyor
        
    • sorun vardı
        
    Labirentte sorun var. İcabına bakmalısın. Open Subtitles هناك مشاكل في التيه ويجب عليك أن تعتني بها
    Demek sende kısa süreli hafızayla ilgili bir sorun var. Belki de kişilik bölünmesi. Open Subtitles حسناً، جميل أن تتذكري هذا ليس هناك مشاكل بالذاكرة القصيرة
    Eğer aksi ise o zaman siz ve oğlunuz arasında bir sorun çıkabilir. Open Subtitles لأنه ، لم لم تكن فسوف تكون هناك مشاكل . بينك و بينه
    Otistik olmakla ilgili ve çok fazla hayal gücüne sahip olmakla ilgili sorunlar var. TED هناك مشاكل لكونك متوحد. وهناك مشاكل كونه لديك خيال واسع ونشط جدا.
    Merhaba Mr. Smith. Atlanta'da gene bir problem var anlaşılan. Open Subtitles هناك مشاكل في أتلانتا مرة أخرى هذا ما سمعته
    Evet doğru, fakat senin de anımsattığın gibi, sorunları vardı. Open Subtitles هذا صحيح , لكن كما عرفت كانت هناك مشاكل وحالات وفاة
    Günaydın, Bay Smith. - Atlanta'da sorun var. Open Subtitles صباح الخير سيد سميث هناك مشاكل فى اتلانتا مجددا
    Kuleye çıkmış, sorun var mı yok mu diye bakıyordu. Open Subtitles تشانس كان في البرج يلاحظ إن كان هناك مشاكل
    Güvenlikten söz etmişken bildiğin başka bir sorun var mı? Open Subtitles ،بالحديث عن الأمن هل كان هناك مشاكل أخرى مع .. انت تعلم ؟
    Ancak bunun gibi robotlarla ilgili bir sorun var. TED لكن هناك مشاكل لهذه الروبوتات.
    "Birbirimizi göremeyiz, çok sorun var," mı demeliyim? Open Subtitles أقول لها "لا يمكننا أن نلتقي، هناك مشاكل كثيرة" ثم ماذا أفعل؟
    Bana Teğmen Hedgecock'u bağlayın ! Kulede bir sorun var ! Open Subtitles إطلبي الملازم "هيدغوك"على الخط هناك مشاكل في البرج
    Eğer gerçekten bakarsanız, şu an hiç bir sorun yok. Open Subtitles اذا فكرت قليلا ليس هناك مشاكل في هذه اللحظه تحديدا
    Eğer bir sorun çıkmazsa, çok zengin olduk demektir. Open Subtitles إذا لن تكون هناك مشاكل سنصبح اغنياء جداً
    Yo, sanmam. bir sorun çıkacaksa, o bana çıkaracak, ben ona değil. Open Subtitles لا أظن ، إن كان هناك مشاكل سيجدها هو معي وليس أنا معه
    Dünyayı tehdit eden var oluşsal sorunlar var, tek bir ulus devleti değil tüm dünyayı tehdit eden sorunlar ve küresel toplu sohbet buna fayda sağlıyor. TED هناك مشاكل وجودية تواجه العالم وتواجه العالم بأسره، وليس دولة بعينها، والتي يفيدها ذلك الحوار الاجتماعي.
    Ele alınması gereken bazı zor sorunlar var: El Kaide, IŞİD -- tehlikeli tehditler olmaya devam ediyorlar. TED هناك مشاكل أصعب يجب التعامل معها تنظيم القاعدة، داعش يظلون تهديدات خطيرة
    Kopan kayışın dışında, ah, şanzımanda da sorunlar var. Open Subtitles بجانب تحطّم حزام الفرامل هناك مشاكل فى الإرسال
    O yüzden telefon hattında problem var. Çünkü orada inşaat var. Open Subtitles لهذا هناك مشاكل بالهاتف لانهم يقومون بالبناء
    O zaman hayatında gerçekleşen başka sorunları vardı. Open Subtitles كان هناك مشاكل أخرى تحصل في حياتها منذ ذلك الوقت
    Aranızda sorunlar vardı ama seni gerçekten öldürmeye çalışacağına inanıyor musun? Open Subtitles أعلم بأن هناك مشاكل بينكم ولكن هل تعتقد حقاً بأنه حاول قتلك؟
    O bölgede su basıncı sorunu yaşanıyor. Open Subtitles هناك مشاكل ضغط المياه في تلك المنطقة
    Dokuzuncu katta kalıyorduk ama su tesisatında sorun vardı. Open Subtitles كنّا نسكن في التاسع لكن كان هناك مشاكل سباكة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more