Millennium Falcon'u bulana yüklü bir ödül var. | Open Subtitles | سيكون هناك مكافأة سخية لمن يجد الميلينيوم فالكون |
Onun tutuklanmasını sağlayacak bilgiyi verene ödül var. | Open Subtitles | هناك مكافأة لمن يقدم معلومات تؤدي للقبض عليه |
Evet de 5 milyon dolar ödül var | Open Subtitles | نعم ، ولكن هناك مكافأة تبلغ 5 ملايين دولار. |
Eski ortağın Jack'in kellesi için bir ödül olduğunu duydum. | Open Subtitles | إذاً لقد سمعت أن هناك مكافأة علي رأس شريكك القديم |
Evet. Bilgi için büyük bir ödül varmış. Hazırlanmam için anca zaman var. | Open Subtitles | قال أن هناك مكافأة لكن من يدلي بمعلومات عنها بالكاد وجدت الوقت للتحضير |
Onun da dahil olduğu davayı kazandık ve davacılar, ispiyoncu olduğu için ona ödül verecekler. | Open Subtitles | , ربحنا القضية التي كان هو جزء منها و هناك مكافأة له بما أنه من بلغ |
Kendine. Ayrıca biraz sabretmeyi öğrenirsen, bir ödül var. O da senden daha büyük birşey olduğuna inanmak. | Open Subtitles | وإذا تعلمت قليلاً من الصبر، هناك مكافأة إنه الإيمان بشيء أكبر منك |
ödül var. Nerede olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | هناك مكافأة لمن يجدها ، أتعرفين أين هي ؟ |
Hatta Lübnan'da başımıza konmuş bir ödül var. | Open Subtitles | في لبنان هناك مكافأة لمن يقتلنا |
Bayım, sizi bekleyen bir ödül var. | Open Subtitles | سيدي، ستكون هناك مكافأة من أجلك |
Unuttum. Bu davayı çözünce bir ödül var mı? | Open Subtitles | نسيت هل هناك مكافأة إذا حللنا القضية ؟ |
Bir ödül var mı? | Open Subtitles | أليس هناك مكافأة للإبلاغ عن الأمر؟ |
5 milyon dolarlık bir ödül var, biliyor musunuz? | Open Subtitles | و هناك مكافأة تقدر بـ 5 ملايين دولار |
Olayın çözüme ulaşmasında yardımcı olduğunuz için bir ödül kazandınız. | Open Subtitles | هناك مكافأة مرتبطة في حل هذه جريمة معينة. |
-Ah, tatlım eğer yeterince büyük bir ödül olsaydı seni bile ele verirdim. | Open Subtitles | عزيزتي، أن كانت هناك مكافأة مجزية كنت سأسلمكِ أنتِ |
Bak, kaçak bir esir için bir ödül belirlenmiş olmalı, tamam mı? | Open Subtitles | انظر , لابد أن هناك مكافأة للسجين الهارب , صحيح ؟ |
Ayrıca herkes için cennette bir ödül olduğuna inanıyoruz değil mi? | Open Subtitles | وسيكون هناك مكافأة في النعيم لكل روح هذا ما نؤمن به، أليس كذلك؟ |
Her yıl sabit bir ödül havuzu olacak. | TED | سيكون هناك مكافأة ثابتة كل عام. |
Amerikalıyla ilgili bilgi getirene ödül verecekler | Open Subtitles | هناك مكافأة للحصول على معلومات مما يؤدي إلى عودة ويلز الى أمريكا. |