Ama ikinci bir model var: Kanıtlarla tartışma. | TED | لكن هناك نموذج ثاني للمجادلة: الجدل كبرهان |
Yeni model daha çok bunun gibidir, ...ve bu örneğin birkaçını daha önce görmüştük. | TED | هناك نموذج جديد يشبه هذا كثيراً، ولقد رأينا بالفعل عدة إشارات لهذا. |
Önemli olan bir model B.M. olacak olması. | Open Subtitles | أهم شيء الأن هو أنه هناك نموذج للأمم المتحدة |
Akılda bulunması gereken üçüncü model, çok faydalı olduğunu düşündüğüm, gösteri olarak tartışmak, seyirci önünde tartışmak. | TED | لكن هناك نموذج ثالث لنبقيه بذهننا أعتقد أنه سوف يكون مفيداً جداً، و هو اعتبار المجادلة كالأداء، حيث تكون المجادلة أمام جمهور. |
Bence - öyle umuyorum - hem ikna etmek hem de ikna olmak için gerçek bir isteğe dayalı karşılıklı saygı içeren yapılandırılmış anlaşmazlık için bir model var. | TED | أعتقد.. آمل.. أن يكون هناك نموذج للاختلاف المنتظم يعبر عن نوع من الاحترام المتبادل ويفترض رغبة حقيقية في الإقناع والاقتناع. |
Ve amaçlarını anlıyorsunuz -- bu pazarlama, bu politika -- sizi bir model yerine diğeri için ikna etmeye çalışıyorlar, bir modeli görmezden gelmeniz ve hislerinize güvenmeniz için ikna ediyorlar, beğenmediğiniz modelleri insanlarla sınırlayarak hem de. | TED | و ترون أن "جدول أعمالهم"-- هو التسويق، هو السياسة-- محاولة اقناعكم أنه هناك نموذج ضد آخر، محاولة اقناعكم بتجاهل نموذج و الثقة بأحاسيسكم، لتهميش الناس الذين لديهم نماذج لا تعجبكم. |
Siz de devlete daha iyi bir ekonomik model bulmak için, suç işlemiş kişilerin hapisten çıkınca yeniden suç işleyip hapise dönmelerini beklemek yerine, onlarla beraber farklı bir hayat yolu seçmelerine, daha az suç ve daha az mağdur olması için yardım etmek istemez misiniz? | TED | هل تريد أن تساعد أيضا الحكومة تجد ما إذا كان هناك نموذج اقتصادي أفضل، ليس فقط ترك هؤلاء الرجال للخروج من السجن والانتظار حتى وإعادة الإساءة ووضعها مرة أخرى في مرة أخرى، ولكن في الواقع يعمل معهم للانتقال إلى مسار مختلف في نهاية المطاف مع عدد أقل من الجرائم وعدد أقل من الضحايا؟ |
Çünkü, bana öyle geliyordu ki, eğer Ruanda'da da Haiti'deki modeli yarattığımızı kanıtladığımız anda, o zaman bu örnek modeli bütün ülkeye yayabilirdik. Böylece, birincisi son 15 yılda en az dünyanın herhangi bir bölgesi kadar acı çekmiş bir ülke için harika bir şey başarmış olurduk. İkincisi de, dünyanın herhangi bir yerindeki herhangi bir yoksul ülkeye uygulanabilecek bir model geliştirmiş olurduk. | TED | لأنه بدى لي بأننا إن لم نستطيع إثبات أن هناك نموذج في هاييتي ونموذج في رواندا يمكن أن نأخذه لكل البلدان، أولاً، سيكون شيئاً رائعاً للبلد التي عانت بشدة أكثر من اي مكان آخر في ال 15 سنة الأخيرة، وثانياً، سنحصل على شئ يمكن بعد ذلك تكييفه مع أي دولة فقيرة في أي مكان في العالم. |