"هنالك حدود" - Translation from Arabic to Turkish

• bir sınırı var
• sınırlar vardır
• limiti var
• Bu çizgiyi

Ama bunun bir sınırı var: Dış uzay bile maddeleri çok soğutmak için fazla sıcak.
لكن هنالك حدود لذلك: حتى الفضاء الخارجي يعتبر أدفء من أن نصنع درجات حرارة منخفضة جداً.

İçgüdülerine güveniyorum ama bir yerde bunun bir sınırı var.
إنني أثق بغرائزك فعلاً لكن هنالك حدود

Sadece sınırlar vardır, değil mi?
انهامجرد... هنالك حدود ، أليست كذلك ؟ ...

Efsaneye derinlemesine girmişken bile bazı sınırlar vardır.
حثى في عمق الاسطورة هنالك حدود

Yangın nerede? Nevada'yı bilmiyorum ama bizim burada hız limiti var.
أنا لا أعرف كيف هى الأمور فى نيفادا ولكن فى هذه الولاية هنالك حدود للسرعة

- Yani zaman limiti var.
هنالك حدود للوقت ؟

Bu çizgiyi geçemezsin. Demek sen ayarladın.
هنالك حدود لا ينبغي عليك تجاوزها - إذاً نصبت فخ له -

Ama bir sınırı var. Bunu kendin söyledin Loomis.
ولكن هنالك حدود, أعنى, انك قلتها بنفسك, (لوميس)

Her şeyin bir sınırı var.
هنالك حدود لكل شيء

Bazı etik sınırlar vardır ve...
هنالك حدود أخلاقية , وأنه فقط

Belki Woodall'ın geçebileceği sınırlar vardır, Cahill'in yoktur.
ربما هنالك حدود يود بان يتخطاها (ودوول). و(كاهيل)لن يتخطاها.

Herşeyin bir limiti var.
اني أخبرك (يوئيل) هنالك حدود لدرجة ضغطك لهم

Öyle, ama bunun da bir limiti var.
هي كذلك، لكن هنالك حدود