Bütün gece ayaktaydım. Söyleyebileceğimiz tek bir şey var. | Open Subtitles | لقد كنت مستيقظة طوال الليل هنالك شيء واحد فقط يمكننا قوله |
İstediğim tek bir şey var ve onu da hararetle istiyorum. | Open Subtitles | هنالك شيء واحد فقط أريده وأريده بشدة |
Ona bir kerelik izin vereceğiz ama şunu bilmelisin ki Herkül'ün karşısına çıktığımızda yapabileceğimiz tek bir şey var. | Open Subtitles | سنغادر لوحدنا و لكن ، يجب أن تعرفي هنالك شيء واحد فقط (يمكننا عمله عندما نجابه (هرقل |
Bana yapacak tek bir şey kalıyor. Tek bir şey. | Open Subtitles | أعتقد أن هنالك شيء واحد فقط يمكنني فعله |
Yapacak tek bir şey kalıyor. | Open Subtitles | هنالك شيء واحد فقط يمكنني فعله. |
Benim için yapmanı istediğim tek bir şey var James. | Open Subtitles | هنالك شيء واحد فقط أريده منك يا (جيمس) |