"هنالك فرق" - Translation from Arabic to Turkish

    • fark var
        
    • fark vardır
        
    JM: Hayır. Sadece yarısını arada bir fark var mı diye söylüyoruz. TED جود مرعي: لا، نحتاج إلى تشغيل نصفهم فقط، وذلك لنعرف إن كان هنالك فرق.
    Evet, şefkatli ve bencil davranmak arasında da dağlar kadar fark var. Open Subtitles و هنالك فرق بين كونك حنوناً و كونك أنانياً
    Adam yatırımcı değil, yapımcı. Arasında fark var. Open Subtitles انه ليس خبير مالي انه منتج , و هنالك فرق
    Steroid aldığı için birkaç yıllığına pipisinde kıllanma olan bir oğlanla, performansını geliştirmeye, spordaki seviyesini yükseltmeye çalışan olgun bir erkek arasında büyük fark vardır. Open Subtitles هنالك فرق كبير بين طفل يتعاطى السترويد الذي بالكاد وصل لسن الحلم مقابل رجل بالغ يطمح لأن يكون أداءه أفضل
    Baksana, havalı bir geç kalmayla hiç gitmemek arasında oldukça fark vardır. Yogi bir de ne demiş biliyor musun? Open Subtitles هل تعلم، هنالك فرق بين أن تكون متأخرا بأناقة و بين ألا تحضر على الاطلاق
    Benzer gibi görünseler de hayatını tehlikeye atmakla hayatını çöpe atmak arasında dağlar kadar fark vardır. Open Subtitles ربّما يرونه متماثلًا، لكن هنالك فرق مهيب بين المجازفة بالحياة وهدرها.
    Dürüst bir şekilde yazmakla önyargılı bir şekilde yazmak arasında fark var. Open Subtitles هنالك فرق بين التقرير الصادق والتقرير المتحيز
    Tamam, ev yapmak ile çocuk yetiştirmek arasında büyük fark var. Open Subtitles نعم, حسنا, هنالك فرق شاسع بين بناء المنازل وتربية الاطفال
    Ellsworth konuşmayı sever ama çok konuşmakla... boşboğazlık arasında fark var. Open Subtitles هنالك فرق بين الثرثرة التي يستمتع بها (إلزورث) وبين تخطي الحدود
    Genel olarak pek düzgün olmayan bir adamla beraber olmakla her sarhoş olduğunda sana bahsetmediği karısını bırakıp sana gelen bir serseri tarafından tatlı dille kandırılmak arasında fark var. Open Subtitles هنالك فرق بين أن تضرب من شاب ليس سيء جدا و ... إكتشاف إنك كنتي مجرد كلام حلو لأحد المغفلين الفاشلين
    İstemekle yapmak arasında bir fark var. Open Subtitles هنالك فرق بين الإرادة والإمتلاك
    Hiç de değil. Büyük bir fark var. Open Subtitles لا ليسوا أنفسهم هنالك فرق كبير
    Fakat bir sosyete makalesi ile sizi reklamınızı yapmak arasında fark var. Open Subtitles لكن هنالك فرق بين مقالة اجتماعية... وبين دعاية لك
    Endişelenmekle peşine takılmak arasında fark var. Open Subtitles هنالك فرق بسيط بين القلق والتعقب
    Emirler ve amaçlar arasında fark vardır, efendim. Open Subtitles هنالك فرق بين الأوامر و الهدف يا سيدي
    Bir şeye bakmakla bir şeyi görmek arasında çok fark vardır. Open Subtitles هنالك فرق كبير بين رؤية شيئ وإدراكه
    Şamanla şahbaz arasında fark vardır. Open Subtitles هنالك فرق بين الشامن و السراقيين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more