Rafine edilmiş güherçile bulunabilecek tek yer var. | Open Subtitles | هنالك مكان واحد تجد فيه ملحاً صخرياً مكرراً |
Bu kasabada bunu öğrenebileceğin tek yer var. | Open Subtitles | هنالك مكان واحد فقط يجب عليك مراقبته |
- Bildiğim kadarıyla rafine edilmiş güherçile bulunabilecek tek yer var. | Open Subtitles | على حد علمي، هنالك مكان واحد نجد فيه -ملحاً صخريّاً مكرراً -بل مكانين |
Gidebilecegi tek bir yer var, her seyin basladigi yer. | Open Subtitles | هنالك مكان واحد سيذهب إليه سيعود إلى حيث بدأ كل شيء |
Tamam, bunu gerçekleştirebileceğimiz kameraların olmadığı tek bir yer var. | Open Subtitles | اوكي , هنالك مكان واحد فقط نستطيع البيع فيه في المكان الذي لا يوجد به كاميرات |
Gidebileceği tek bir yer var, her şeyin başladığı yer. | Open Subtitles | هنالك مكان واحد سيذهب إليه سيعود إلى حيث بدأ كل شيء |
- Hayır, yürütüldüğü tek bir yer var. | Open Subtitles | لا. هنالك مكان واحد فقط يعمل فيه |