"هنا أَنْ" - Translation from Arabic to Turkish

    • için buradayım
        
    • için buradayız
        
    • için burada
        
    Ben de bu yüzden sana yardım etmek için buradayım. Open Subtitles وذلك السببُ الوحيدُ الي انا هنا أَنْ أُساعدَك.
    -Janice gitti ve seni yerleştirmek için buradayım. Open Subtitles إسألْ أَخَّاكَ. هنا أَنْ أَحْصلَ على معيشتكَ الحالة إستقرّتْ،
    Beyler bu sizin şanslı gününüz çünkü yardım etmek için buradayım. Open Subtitles حَسناً، السادة المحترمون، هذا يومُكَ المحظوظُ لأن هنا أَنْ أُساعدَ.
    Hutu ve Tutsiler arasındaki barışı gözetlemek için buradayız. Open Subtitles نحن هنا أَنْ نُراقبَ السلام بين الهوتو والتوتسي.
    Anlaşma yapmak için buradayız ama geçici bir süre burada kalmamız gerek. Open Subtitles نحن هنا أَنْ نَعْملَ a إتّفاق، لكن نحن مِنْ الضروري أَنْ نَكُونَ هنا بشكل مؤقت.
    Jack unuttun mu Vicky Todd'u çalıştırmak için burada. Open Subtitles جاك يَنْسي ذلك فيكي هنا أَنْ تَعْملَ مَع تود.
    Ödenek onaylanmadan I.D.H.'nin potansiyelini değerlendirmek için buradayım. Open Subtitles هنا أَنْ أُقيّمَ إمكانية إف تي إل قبل المنحةِ يُصبحُ نهائياً.
    Adım Bruce Garrett ve salsa öğrenmek için buradayım. Open Subtitles اسمي بروس غاريت و هنا أَنْ أَتعلّمَ صلصا.
    İnsanları kucaklamak için değil, onlara yardım etmek için buradayım. Open Subtitles لا هنا أَنْ أُدلّلَ الناسَ. - هنا أَنْ أُساعدَهم. - أوه، حقاً؟
    Ben sadece CSI'nın soruşturma tekniklerini gözlemlemek için buradayım. Open Subtitles أَنا فَقَطْ هنا أَنْ أُلاحظَ CSI يَتحرّى التقنياتَ.
    Aslında, ben sana yardım etmek için buradayım. Open Subtitles في الحقيقة، هنا أَنْ أُساعدَك.
    Peki, Mike, şunu bilmeni isterim ki sana yardım etmek için buradayım. Open Subtitles حَسناً ,mike، فقط يُريدُك إلى إعرفْ بِأَنِّي هنا أَنْ أُساعدَك.
    Sana seçme şansı vermek için buradayım cennet mi, cehennem mi? Open Subtitles هنا أَنْ أَعطيك a إختيار بين السماءِ والجحيمِ
    Doğru olanı yapmak için buradayım, Vornac. Open Subtitles هنا أَنْ أعْمَلُ الذي صحيحُ، Vornac.
    Pişirmek için buradayım, öldürmek için değil. Open Subtitles هنا أَنْ أَطْبخَ، لا يَقْتلَ.
    Haydi, öğrenmek için buradayım. Open Subtitles تعال. هنا أَنْ أَتعلّمَ.
    Bunu bulmak için buradayız. Open Subtitles ذلك ما نحن هنا أَنْ يَكتشفَ.
    Ama çalışmak için buradayız. Open Subtitles لكن نحن هنا أَنْ نَعمَلُ a شغل.
    Size yardım etmek için buradayız. Open Subtitles نحن هنا أَنْ نُساعدَك.
    Kendisi, parmak izlerinizi ve giysilerinizi almak için burada. Open Subtitles هو هنا أَنْ يَأْخذَ كَ بصمات الأصابع وملابسكِ.
    Ekibinin keyfini kaçırmak için burada değilim. Open Subtitles لا هنا أَنْ أُزعجَ مركزَ فريقِكَ مِنْ الجاذبيةِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more