Hakikaten öyle, saygıdeğer leydi. Ancak akşam yemeğinden sonra hiç burada oturmayız. | Open Subtitles | حقا، بان النوافذ كذلك، سيادتك، ولكننا لا نجلس هنا ابدا بعد العشاء. |
Sandy, hiç burada değilsin. Babamla konuşmazsam kiminle konuşacağım? | Open Subtitles | انت لست هنا ابدا , مع من ساتحدث اذا لم اتحدث الي والدي؟ |
Sana, bir daha buraya gelme demiştim! | Open Subtitles | قلت لك ألاّ تأتي إلى هنا ابدا أنت نذل في حالة سكر |
...yaraları iyileşsin diye ama bir daha buraya dönemedi. | Open Subtitles | ليتعافى من جروحه ولا يعود هنا ابدا |
Buraya hiç gelmediklerini fark ettin mi? | Open Subtitles | هل لاحظت انهم لا يأتون الى هنا ابدا ؟ |
Hiç buraya çıkmadığını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت انك لا تخرج الي هنا ابدا |
Bunu ya şimdi yaparız ya da Buradan hiç çıkamayız. Ev her dakika daha da güçleniyor. | Open Subtitles | علينا ان نفعل هذا الآن أو لن نخرج من هنا ابدا المنزل يصبح اقوى |
- Çünkü bilirsin yatak istiyor mu diye sordum, birden çok mutlu oldu ve sen hiç burada değilsin ki Franny. | Open Subtitles | ...لأن سألتها إن كانت تريد سرير وهي بدت سعيدة وانت لم تكوني هنا ابدا يا فراني |
- Yani? - hiç burada olmazdı. | Open Subtitles | لم تكن هنا ابدا |
Evet ama hiç burada kalmıyorsun. | Open Subtitles | نعم انت لا تنام هنا ابدا |
Çünkü hiç burada değildi! | Open Subtitles | هي لم تكن هنا ابدا |
Ve bir daha buraya gelme. | Open Subtitles | ولا تعد الى هنا ابدا |
Bu benim silahım değil. Buraya hiç gelmedim. | Open Subtitles | انه ليس مسدسي أنا لم آتي هنا ابدا |
Buraya hiç davet edilmedim, değil mi? | Open Subtitles | لم تتم دعوتي إلى هنا ابدا ، أليس كذلك ؟ |
Lanet olası seni! Buradan hiç çıkamayacağız. | Open Subtitles | حسنا تبا لك لن نخرج من هنا ابدا. |
Buradan hiç gitmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أترك هنا ابدا |