Doğrusunu isterseniz McMurphy... Burada yazıldığına... göre... onların fikri... | Open Subtitles | لأكون صريحا معك يا ماكميرفي .. ما يذكره التقرير هنا انك انهم يظنون |
Doğrusunu isterseniz McMurphy... Burada yazıldığına... göre... onların fikri... | Open Subtitles | لأكون صريحا معك يا ماكميرفي .. ما يذكره التقرير هنا انك انهم يظنون |
O adamlar bizi öğle yemeği yapmak istiyorlar fakat Burada asıl önemli olan şey senin lanet olası bastonunu bulman. | Open Subtitles | هذان الاثنان يدعوننا للغداء لكن المهم هنا انك تجد عصاك |
Eğer Burada değerli bir şeyler göremiyorsanız, siz alışveriş yapmıyor, aşırıyorsunuz demektir. | Open Subtitles | اذا لم تستطع رؤية قيمة ما هنا انك لا تتسوق انك تغادر التسوق |
Burada olay olduğunda ihtisasınızın 2. yılında olduğunuz yazıyor. | Open Subtitles | ذكر هنا انك كنت طبيبا مقيما في عامك الثاني عندما وقع الحادث ما الاختصاص الذي كنت تريد |
Bir bakmışsın hamağında bira içerken yalan söylüyorsun bir bakmışsın Burada darmadağın biranı içiyorsun. | Open Subtitles | البيرة شرب عدم في نفسك على تكذب احدة و لدقيقة البيرة تشرب هنا انك هو لاحقا تدركه ما و |
Burada, iki yıl boyunca eğitim müdürlüğünde bilgi işlem uzmanı olarak çalıştığınız yazıyor. | Open Subtitles | يقال هنا انك متخصص بـ تقنية المعلومات وبخبرة سنتين |
Bazen Burada olmanın gerçek sebebi, ...inancını kaybetmen olabilir mi diye düşünüyorum. | Open Subtitles | اتسائل احياناً ان كان السبب الحقيقي لوجودك هنا انك فقدت ايمانك |
İşte Burada yanılıyorsun. | Open Subtitles | و استعمل التليفون هنا انك نخطئ |
Burada, ömür boyu mahkûmiyetinin 30 yılını geçirdiğin yazıyor. | Open Subtitles | مكتوب هنا انك قضيت 30 عاما من العقوبة |
Burada yaptığını yazıyor, Phil. | Open Subtitles | حسنا , مكتوب هنا انك فعلت , فيل |
Burada şartlı tahliye hakkı kazandığın ama hiç bir yakınının olmadığı yazıyor. | Open Subtitles | - مكتوب هنا انك حققت شروط اطلاق السراح المشروط ولكن ليس لديك عائلة لتتولى امرك |
Burada "Bölgesel Büro Kullanım Malikânesi' yazıyor. | Open Subtitles | موجود هنا انك عملت لدى "ريجنال بيزنس يوزر ماشينز" |
- Burada işimiz bitti. - Hata yapıyorsun. | Open Subtitles | لقد انهينا هنا انك ترتكب خطئا |
Burada zaten emekli olduğunuz yazıyor. | Open Subtitles | عظيم مكتوب هنا انك متقاعد |
Burada bir hastaneyi soyduğun yazıyor? | Open Subtitles | يقول هنا انك سرقت المستشفى؟ |
Burada çalışmayı seviyorsun, bu işte harikasın. | Open Subtitles | عن ماذا تتحدث يا (جريفين)؟ انت تحب العمل هنا انك رائع فى العمل هنا |
Burada yaptığınız yazıyor. | Open Subtitles | مكتوب هنا انك فعلت |
Evet, Burada senin akıllı olduğun yazıyor. | Open Subtitles | حسناً ، يقولون هنا انك ذكية |
Burada 43 yaşında olduğun yazıyor. | Open Subtitles | انها تقول هنا انك فى ال 43 |