"هنا سوى" - Translation from Arabic to Turkish

    • Burada
        
    • Sadece
        
    MacDonald adında bir adam buraya Burada sırf yerliler ve çakallar varken gelmiş. Open Subtitles يسمى ماكدونالد كان هنا عندما لم يكن هنا سوى الهنود الحمر وذئاب البراري
    Burada ne oluyor bilmiyorum ama yapacak bir işimiz var Open Subtitles انا لا اعرف بحق الجحيم ما الذى يحدث حولنا هنا سوى اننا لدينا مهمة لنفعله
    Burada hatıra eşyalarından ve fotoğraflardan başka bir şey yok. Open Subtitles لا شيء هنا سوى تذكارات و صور ! مجرد نفايات
    - Sadece bir kaç aydır buradayım. - Öyle mi? Evet. Open Subtitles انا لم أكن هنا سوى منذ عدة اشهر فقط حقا ؟
    Hayatımda buraya Sadece iki kere indim. Buraya inmek cesaret istiyor. Open Subtitles لم أحضر إلى هنا سوى مرتين في حياتي يستلزم الأمر شجاعه
    Birkez bile. Ama majesteleri Sadece 5 gündür buradayız. Open Subtitles و لكن لم يمضى على وجودنا هنا سوى خمسة أيام
    Burada örümcek ve kertenkelelerden başka birşey yok ve bu aptal yaşlı kargadan başka. Open Subtitles فلا يوجد هنا سوى العناكب والسحالي وذلك الغراب الغبي
    Banka soymaktan başka, Burada olman için bir sebep mesela? Open Subtitles أهناك سبب آخر لوجودك هنا سوى محاولة سرقتك لبنك؟
    Banka soymaktan başka, Burada olman için bir sebep mesela? Open Subtitles أهناك سبب آخر لوجودك هنا سوى محاولة سرقتك لبنك؟
    Hadi ama. Hatıralar ve tozdan başka bir şey yok Burada. Open Subtitles هيا بنا ، لا شئ هنا سوى الذكريات والغبار
    Burada yemek yemekten, internette ünlülerin dedikodularını okumaktan... Open Subtitles لا يوجد الكثير نفعله هنا سوى أن نأكل ، و نقرأ شائعات المشاهبر على الانترنت
    Birkaç angudun bulanık resimlerinden başka bir şey yok Burada! Open Subtitles لا يوجد شئ هنا سوى صور مشوشة لبعض الحمقى
    Burada sana kimse yardım edemez. Cevap verecek misin? Open Subtitles لن يساعدكِ أحد هنا سوى نفسكِ، فهل ستجيبيني؟
    Sigaralar için sağ ol. Burada sigara içmekten başka yapacak bir şey yok. Open Subtitles شكراً على السجائر فلا يوجد ما أفعله هنا سوى التدخين
    Burada Sadece bir yıl çalıştım ama özleyeceğim o kadar şey var ki. Open Subtitles أعرف أنني لم أمكث هنا سوى لعام, لكن هناك الكثير سأفتقده.
    O zaman Sadece birkaç beyinsiz ırkçı kalır. Open Subtitles وما سوف يتبقى هنا سوى زوج من اصحاب الادمغة الميتة و الرقاب الحمراء يالها من متعة ؟
    Buraya Sadece haftada bir kez geliyoruz. Open Subtitles لا يسعنا الحضور إلى هنا سوى مرة واحدة أسبوعياً ، وهذا ليس بالكثير
    Orada Sadece cemaat merkezine ait öteberi var. Open Subtitles لا يوجد هنا سوى بعض النثريات التي تخص النادي الاجتماعي
    Koskaca yılın Sadece altı haftası buradasın. Open Subtitles أنت لا تمكثين هنا سوى ستة أسابيع في السنة
    Benim Sadece beni dinleyen son kararımı uygulayan insanlara ihtiyacım var. Open Subtitles أنا لا أريد هنا سوى من يسمع كلامى ويطيع أوامري

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more