buradan canlı çıkarsak şanslıyız! | Open Subtitles | سنكون محظوظين إذا رحلنا من هنا على قيد الحياة |
Seni umursamıyorum ama buradan canlı kurtulmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أهتم بأمرك ولكن أريد أن أخرج من هنا على قيد الحياة |
Asıl önemli olan buradan canlı çıkmak, anlaştık mı? | Open Subtitles | ما يهم هو الخروج من هنا على قيد الحياة هل هذا واضح |
Tabii, Buradan sağ çıkabilirlerse... | Open Subtitles | هذا إذا كانوا قادرين على الخروج من هنا على قيد الحياة |
Buradan sağ çıkmak için orduya ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | سوف تحتاج إلى جيش لتخرج من هنا على قيد الحياة |
Beyler , Göreviniz Martin i Buraya canlı getirmek . | Open Subtitles | البعثة، أيها السادة، هو الحصول مارتن هنا على قيد الحياة. |
Yani sanki hayatta olmam gereksizmiş gibi çünkü hayattan keyif almıyorum, mutlu ya da minnettar değilim ve belki bunu daha iyi değerlendirebilecek birinin yerini çalıyorum. | Open Subtitles | التواجد هنا على قيد الحياة هو مضيعة لأنني لا أستمتع بذلك و لست سعيدة أو ممتنة و آخذ مكان شخص |
Ben hayatta kalırsam... | Open Subtitles | ...إذا خرجت من هنا على قيد الحياة |
Onları, hayatında ilk kez muhteşem biçimde çal ve buradan canlı olarak çık. | Open Subtitles | اللعب بها إلى الكمال لأول مرة في حياتك وأنت تمشي من هنا على قيد الحياة. |
buradan canlı ayrılabilirsek, her şeyi anlatacağım. | Open Subtitles | إذا خرجنا من هنا على قيد الحياة سأخبركَ بالتفاصيل |
- Dinle, şimdi buradan canlı çıkma şansları senden daha fazla. | Open Subtitles | فرصهم للخروج من هنا على قيد الحياة أكبر من فرصك |
Ya buradan canlı çıkarsın ya da seni ben çıkarıp arta kalanlarını göle atarım. | Open Subtitles | بإمكانكِ أن تخرجي من هنا على قيد الحياة أو أخرجكِ أنا وأرمي ما سيتبقّى منكِ في البحيرة |
buradan canlı çıkabilmenizin tek yolu benim burada kalmam. | Open Subtitles | لي حتى هنا هو ما يحصل لك من إلى هنا على قيد الحياة. |
Başka türlü buradan canlı çıkamayız. - Yapamam. | Open Subtitles | ان لم نفعل,فلن نخرج من هنا على قيد الحياة |
buradan canlı çıkman için sana bir şans vereceğim. | Open Subtitles | ولكن انا ذاهب لتعطيك فرصة واحدة لنخرج من هنا على قيد الحياة. |
Buradan sağ çıkabilirsin. | Open Subtitles | لا يزال بإمكانك الخروج من هنا على قيد الحياة |
Buradan sağ çıkacağımıza göre... sonraan pişmanlık duyacağın şeyler söyleme. | Open Subtitles | لأننا سنخرج من هنا على قيد الحياة لا تقل شئ قد تندم عليه |
- Buradan sağ çıkmayı başarırsak. | Open Subtitles | -لو استطعنا الخروج من هنا على قيد الحياة |
Küçük hanım olmak zorunda olmayacağım bir hikâye hayal ettim. Buradan sağ çıkmamızın tek yolu şu tren. Orospu çocukları. | Open Subtitles | وأنا تخيّلت قصّة حيث لا ألعب بها دور الصبيّة. إن ذلك القطار هو فرصتنا الوحيدة بالخروج من هنا على قيد الحياة. أيّها اللعناء. |
Buraya canlı olarak varabildiğin için çok şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ للوصول إلى هنا على قيد الحياة |
Demek istediğim hayatta olmam. | Open Subtitles | أقصد هنا على قيد الحياة, على الإطلاق |
Ben hayatta kalırsam... | Open Subtitles | ...إذا خرجت من هنا على قيد الحياة |