"هنا فحسب" - Translation from Arabic to Turkish

    • Sadece burada
        
    • burada öylece
        
    • Sadece buradan
        
    • Sen burada
        
    • Sadece buraya
        
    • Burada sadece
        
    • burada mı
        
    • Hemen buraya
        
    Tamam, ben yapamazsınız demedim. Sadece burada oturuyordu dedim. Open Subtitles حسناً,أنا لم أقل أنه يعاينها قلت أنه هنا فحسب
    17,18 fakat Sadece burada değil, başka hastanelerde de incelendi. Open Subtitles سبعة عشر ، ثماني عشر لكنهم ليسوا هنا فحسب فى مشفيات أخرى أيضاً
    Sadece burada yaşıyorum. Kimseye karşı şahsi bir şeyim yok. Open Subtitles أننى أعيش هنا فحسب لا أكن ضغينة لأى أحد
    Gerçekten aslanlara bir şeyler oluyorsa seni burada öylece bırakmam. Open Subtitles إن كان هناك خطب ما بالأسود فلن أتركك هنا فحسب
    Uçağı Sadece buradan havalandırmamışlar burada yapmışlar. Open Subtitles إنَّهم لم يطلقوها من هنا فحسب بل إنَّهم قد صنعوها هنا
    Sen burada bekle ve kimsenin gelmemesini sağla, tamam mı? Open Subtitles انتظر هنا فحسب و... تأكد من عدم دخول أي أحد, اتفقنا؟
    Sadece buraya gelip sana ne kadar minnettar olduğumu söylemek istedim. Open Subtitles أردت القدوم إلى هنا فحسب وأخبركم جميعًا كَم أقدّركم.
    Burada sadece dezenfekte işlemi yapmadığımızı birilerinin ne zaman fark edeceğini merak ediyordum. Open Subtitles تساءلتُ متى سيكتشف أحدهم أنّنا لا نطهّر المكان بالبخار هنا فحسب
    Sizden Sadece burada biraz beklemenizi rica ediyorum. Open Subtitles أنا أطلب منك الإنتظار هنا فحسب
    Sadece burada işimi yapmaya çalışıyorum. Open Subtitles أنا أحاول القيام بعملي هنا فحسب
    Bu, bu salakça. Sadece burada bekleyemem. Open Subtitles هذا، هذا هراء لا يمكنني الوقوف هنا فحسب
    Çünkü istasyonun dayanak noktası Sadece burada var. Open Subtitles لأن هذه البوابة تُحدد نهايتنا هنا فحسب
    Bak sen Sadece burada bekle Char. Teyzenle birlikte kal. Open Subtitles (اسمعي، ابقي هنا فحسب يا (شار فقط ابقي مع خالتكِ
    - Araban bile yok! - Sadece burada bekle. Open Subtitles أنك لا تملك سيارة حتّى - عليك البقاء هنا فحسب -
    Ya senden hoşlansam sen de bunu anlasan ve beni öpmeye çalışmasan burada öylece otursak, birbirimizle konuşsak ve yakınlaşsak? Open Subtitles ماذا لو احببتك وانت عرفت ذلك وماذا لو لم تحاول تقبيلي وجلسنا هنا فحسب
    burada öylece oturamayız. Dışarıda bir yerlerdeler. Open Subtitles لا يمكننا الجلوس هنا فحسب إنهم بالخارج هناك في مكان ما
    Benim işimde vakit nakittir. burada öylece oturup duramam. Open Subtitles فالوقت ثمين في عملي لايمكنني أن أجلس هنا فحسب
    Bunu beraber yapabiliriz. Sadece buradan çıkmanı istiyorum. Open Subtitles يمكننا إسقاطه معًا، عليك الخروج من هنا فحسب.
    Sadece buradan siktir git. Open Subtitles اخرجيني من هنا فحسب بحق الجحيم.
    Sen burada dur ve uslu ol. Open Subtitles حسناً , اجلس هنا فحسب وكن رائعاً
    Sadece buraya getirmekle bir dolar kazandım bile. Open Subtitles قبضت دولارا لإحضاره إلى هنا فحسب
    Karımın bütün lisansları güncel. Teşekkür ederim efendim. Ben Burada sadece elemanım. Open Subtitles رخصة زوجتي سارية، شكراً لإهتمامكِ يا سيّدتي، إنّي أعمل هنا فحسب.
    Yani burada mı kaldın? İstiladan sonra bile? Open Subtitles إذاً فبقيتم هنا فحسب حتى بعد الغزو ؟
    Hemen buraya gel. Open Subtitles إحضري إلى هنا فحسب حالاً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more